11.02.2013

Bir İnanç Komedisi...

Mayaların kıyamet kopacağına inandıkları kehanet tarihi 21 Aralık 2012'di. Bu tarih herkesi bir takım ikilemlere düşürerek, "Acaba!" diye düşündürdü. Hatta bazı arkadaşları: "Kıyamet kopacak, ben bu dünyada görevlerimi tamamlamadım, param var o zaman ölemem" deyip güzel bir isme sahip olan ülkemizdeki bir köye yerleştiler.(Tabi bir takım maddi imkanlar harcayarak.)

Kıyamet kopmasa da bu güzide köyümüzün turizm açısından adının duyulması, bir süre olsa da gündemde kalması, bu olayın iyi yönlerinden biri. Fakat yarın bir gün insanlara "... Köyü" dediğiniz zaman, alacağınız cevap, "Kıyamet köy mü?" olabilir. Fakat bu durum sonucunda ismin önüne gelen takıyla birlikte fantastik ve korkutucu bir o kadarda havalı bir köy isimi olduğunu söyleyebiliriz. Kıyamet kopmadığı için Mayalar'ın bir takım matematiksel hesaplamalarının yanlış olduğu ortaya çıktı. Zaten kabilenin ismine baktığımızda  "Maya" olması bizim için bu kabile üzerinde olaşacak ön yargı herhalde "Mayalar= Ya Tutarsa Kabilesi" olması kaçınılmaz bir gerçektir.

Kıyamet kehanetinin tutmaması ile bu fikri ortaya atan kabile elemanlarının kemikleri sızlar oldu. Hatta onlara karşı çıkan: "Bakın böyle bir şey olmaz, yarın bir gün torunlarımız bize güler. Kıyameti kim koparmış ki biz bilelim, hem kıyamet nasıl bir şey..." diyen muhalif elemanlarda herhalde takvim tutmayınca: " Mayalar mayalar, takvim tutmadı bu aralar! " demişlerdir kendilerine.

Daha yeni "bir gün sendromun"u atlatan insanlarımız şimdi "yeni bir gün sendromu" yani "Sevgililer Günü sendromun"a girdiler. 14 Şubat hazırlıklarına aylar öncesinden kendisini hazırlamaya başlayan özellikler genç kardeşlerimiz, birikmişlerini güzel bir hediyeye yatırmaya karar verdiler. Bazıları ise meteliksizlikleri yüzünden Mayaların takviminin yanlış hesaplandığını aslında kıyametin bugün kopcağı ümidi ile gönüllerini ferah tutmaya çalışıyorlar. Bilim adamları da herhalde 14 Şubat Günü kıyametten etkilenmeyecek, bir köy ismini yakında açıklarlar.

Gerçekçi olmak gerekirse, Sevgililer Günü diye bir günün ilan edilmesi ve böyle bir güne inanılması gerçek anlamada insanların, belirli duyguların başta aşk olmak üzere ne kadar aciz durumda olduğunu gösterir. Ayrıca oldum olası bu güne karşı söylenen: "Ne sevgililer günü, sevgililer günü bir gün değildir, her gündür" söylemi de, bana hep antipatik gelmiştir. Ama bir takım olayları bir güne sıkıştırmak ya da bir günle ifade etmek ne kadar gereksiz ve boş inanç olduğu ise aşikar. Gün deyince o gün belediye otobüsleri de sevgililere ücretsiz olabilir, yalnız otobüse damsız binip:"Abi benim sevgilim var, ben evliyim, bak bu da evlilik cüzdanı" derseniz yemezler...

2 yorum:

  1. Merhaba!
    32'nci atmacagil olarak araniza katilmis olmaktan sevinc duyuyorum..
    Blog hocam araciligi ile burada bulunuyorum,umarim herkes icin hayirli olur :)

    (Yorumlardaki kelime dogrulamasi disinda hersey cok guzel gorunuyor :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle bloguma hoş geldiniz. :) Umarım blogum, sizin için yararlı olabilecek ve keyif alabileceğiniz bir blog olur. Yorum formu konusunda gerekli düzenlemeleri yapıyorum. İnşallah iyi bir şekle sokacam... :) Saygılar...

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam