10.06.2013

90'larda Çocuk Olmak: Oyunlar-2


90'larda oynanan oyunları anlattığım yazının üçüncü bölümüne geldik. Eğer diğer yazıları okumadıysanız aşağıdaki linkten yazıya ulaşabilirsiniz.
90'larda Çocuk Olmak: Oyunlar
- 90'larda Çocuk Olmak: Oyunlar-1

Bugün yazacağım bu yazı serinin son yazısı olacak, elimden geldiğince bu yazıda 90'ların en popüler oyunlarını yazmaya çalıştım...

11- Saklambaç
Hangi dönemde yaşarsanız yaşayın, ben çocuk olduğum dediğiniz anda akla gelen ilk oyundur. Herkesin kimi zaman severek, kimi zamanda (ebe olduğunda) kızarak oynadığı oyundu. Verdiği eğlence ise çok farklı ve her oynayan için değişik bir anlam içerirdi. Mahallenin gençleri, çocukları daha doğru olur, toplanırdık. Ebe işte tekerlemelerle sayılarak belirlenir ki, her zaman ebe olan "hile yaptınız derdi." (bazen kasıtlı olduğu olurdu.) Sonra ebe bir evin duvarına kolları alnına gelecek şekilde (küsme pozisyonu) durur, yüze kadar sayar ve diğerleri, ebenin onları yakalayamayacağı yere saklanırdı. Ebe sayımını bitirdikten sonra " önüm arkam sağım solum ebe, saklanmayan ebe" der arkasını dönerdi. Ve gördüğü kişi, az önce küsme pozisyonu alarak durduğu duvarda ismini söyleyerek "sobe" derdi. Daha sonra herkes sobelenen ve sobelenmeyen herkes -ebe gene küsme poziyonunda arkasını dönerek- arkasına dizilir. Buna da ekmek kuyruğu derdik. Ebe, kaç kişi varsa o kişi arasında bir rakam söyler o kişi eğer sobelenmediyse ebe yeniden kendini duvara yumar ebe olurdu.
Çocukluk dönemim en iyi ve en verimli oyunudur diyebilirim. Çokça oynadığım ve çokça eğlendiğim bir oyundu. Bu oyunu oynayan herkesin aynı hissi aldığını düşünüyorum.

12- Yakar Top
Yakar top da 90'lar da çokça oynanan oyunlar arasındaydı. Oynama şeklini hatırlayacak olursak, İlk önce bir oyun alanı çizilir. Daha sonra, yazı tura ya da tekelerme söylenerek( grup başları yani iki arasında sayılır sonra kim kalırsa o kazanır) topun hangi gruptan başlanacağı belirlenir. Her grup bir kaleci belirler ve bu kaleciler orta çizginin ayırdığı iki alandan birine geçer, tabi kendi grubundakileri vurmamak için grubunun olmadığı tarafa geçer. Bu oyunu ortada sıçan oyunununa benzetebilirsiniz fakat farklıdır. Bu oyunda kimse can alamaz, vurulan kaleye geçer, topun değdikten sonra siz değerse canınız yanmaz. Eğer vurulursanız, top yere düşmeden biri tutarsa gene vurulmamış sayılırsınız. Birde kaleciniz topu tuttuktan sonra size attığında eğer size değer ve yere düşerse gene bir sıkıntı olmaz. O yılların popüler oyunlarından biriydi yakar top...

13- Körebe
Aslında sokak oyunları kategorisine girmeyecek oyunlardan biridir. Sokakta oynamak, büyük riskleri kabul etmek demektir. Fakat, 90'lı yılların popüler oyunları arasında yer alan oyunlardan biriydi. Oynanma şeklinde gelince: Körebe, ilk önce bir ebe belirlenirdi. Daha sonra bu ebe belirlendikten sonra gözü bir eşarp ya da mendille bağlanırdı. Daha sonra diğerleri ebeye dokunarak onu kızdırmaya çalışırdı. Daha sonra körebe birini yakalarsa, yakaladığı kişinin yüzüne dokunarak, onun kim olduğunu söylerdi. Eğer doğru bilirse, yakalanan kişi ebe olurdu, yanlış bilirse ebe olmaya devam ederdi. Bu oyun aklıma geldiğinde "alttan bakıyor" şeklinde attığım çamurlar, iftiralar gelirdi. Eee ebe ne kadar eğlenceli olsa da  ebe olanlar hiç eğlenemez ve ebe olmak zor iş.
14- İstop 
Çocukluğumda, arkadaşlarımla çokça oynadığım bir oyundu. Bir ebe olurdu ve bu kişi topu, bir kişinin ismini söyleyerek olabildiğince yükseğe ve ismini söylediği kişinin tutamayacağı bir şekilde atardı. Topu havaya attığı andan itibaren ismi söylenmeyenler alandan uzaklaşmaya çalışırdı. Eğer ismi söylenen topu havada yani yere düşürmeden yakalarsa aynı şekilde topu isim söyleyerek atardı. Eğer top yere düşerse, ebe olur ve topu diğerlerine çarptırarak, onları ebelemeye çalışırdı.
Zamanlar geçtikçe anlaşılıyor bazı şeylerin değeri. Unutulmaya yüz tutsa bile onu yaşayanlar bir şekilde yaşatıyor. Düşünceler yaşlanıyor fakat yaşamda yerini aldığı için unutulmuyor. Tarihin dozlu raflarında çıkıyor insan yüzüne. Bende bu iki bölümden oluşan bu yazılarda bir şeyleri hatırlatmaya çalıştım. Aralarında hatırlamadığım çok oyun vardır. Benim oynadığım, oynamadığım fakat bildiğim oyunlar. Bu yazıyı okuduğunuzda, bildiğiniz bir oyun varsa yorum bölümüne oyunun adını ve oynanma şeklini yazabilirsiniz. Belki, oradan çıkan derlemeye göre bu yazıya ek bir yazı yayınlayabilirim. Şimdiden teşekkür ederim. Umarım yazdığım bu yazılarda sizlerde bir takım duyguları canlandırmışımdır.

4 yorum:

  1. Artık çocuklar bilgisayar başından kalkamıyor ve bu yüzden hiç bir zaman bu oyunların zevkine varamayacak.Sayenizde anılarım canlandı teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her devrin gereklilikleri farklı; fakat aileler çocuklarına istekleri konusunda biraz daha katı kurallar uygulasa, bilgisayar ulaşılması zor bir araç olsa o zaman bizim dönem yaşanabilir. Aktif olması beklenen bünyelerin bu durumda olması düşündürücü umarım doksanlardaki gibi olurlar. Yorumunuz için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Bu Amerikalılara sorsak hiç bilmiyorlar bir tanesini bile. Ben kimle oynayacağım? :) Gerçi ben 80'lerin çocuğuyum ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin olay seksen sayılmaz, seksen buçuksun bu yüzden doksanlı gör kendini. :) Amerikalılar zaten oyun kültürü dediğimiz şeyi öldürdükleri (örn. bilgisayarların gelişimi ve yayılımı) için onlarla hiç bir şey oynanmaz:)

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam