24.07.2013

Radyo'nun İcadı ve Önemi

Bilindiği gibi teknolojik gelişmelerin ya da yeni icatların her devirde insan aleminde karşılanma biçimi aynıdır. Bugün yapılan atılımlar ve ortaya çıkarılan ürünlerin, tüketilme biçimlerine bakıldığında bu durumun geçmişte de aynı olduğunu söyleyebiliriz. O güne kadar olmayan ama o günden sonra olacak bir şey ve daha önce görmediği bir şey olduğu içinde yabancılık ve tatlı telaş...

1900'lü yılların en önemli icatlarından biriydi "Radyo". Belki bugün uzay üssü gibi olan telefonlar(tam bir tanım bulamadım) gibi ya da başından ayrılamadığımız televizyon gibiydi. Çoğu evde de yoktu ve sürekli bir yayın akışı yoktu ha!  Ülkemizde geçmişte radyoculuk diyince; büyüklerimiz size "Arkası Yarına" programlarını söyler. Onlar için çok önemli ve gerekli bir araçtı radyo.

ilk radyo yayını

Kısaca radyonun tarihine bakacak olursak üç dönem karşımıza çıkar.

1- İcatların Olduğu Dönem ( 1860'lı yıllarla 1915-1920'li yıllar arası)
2- Radyonun Parlak Dönemi (1920'li yıllarla- 1945-1950'li yıllar arası)
3- Televizyonun İcadından Sonraki Dönem ( 1950'li yıllardan günümüze)


Marconi ve Le de Forest

Başlıkları kısa geçmeye çalışacam. Radyonun tarihinin dönemlerinden ilki olan "İcatlar" dönemi telgraf ve telefonun bulunması olmuştur. Bu sayede bir noktadan başka bir noktaya iletimin sağlanmıştır. Ayrıca "Mors Alfabesi"de radyo için önemli bir durum teşkil etmektedir. Bu icatlar sayesinde radyonun temeli oluşturuldu.
Radyonun icadı ise, "Radyonun Babası" olarak adlandırılan Marconi; bir tepeye koyduğu antenle tüfeğini ateşledikten sonra sesin iletimini görmesiyle başladı. Daha sonra ailesi bu icadın önemini anladı ve onu Amerika'ya götürdü. Yaşını hatırlamıyorum ama "Amerikan Telsiz Şirketini" kurdu. Fakat, Marconi'nin yaptığı cihaz sesi düzenli olarak iletmiyordu. Bu icadın devamı olarak Le de Forest, "Vacum Tube" buldu. Bu icat sayesinde ses daha kaliteli şekilde iletilebiliyordu. Bunun dışında bilinmesi gereken radyo dalgalarını keşfeden Maxwell ve onu deneylerle ispatlayan Hertz de radyonun mücitlerinin başında gelir.

Maxwell ve Hertz

İkinci olarak; "Radyonun Parlak Dönemine" gelirsek, konuyu fazla açmadan bu anlamda bilinen en önemli olay Kanadalı Reginald Fesenden ilk uzun mesafeli yayını yapması ve bu yayının okyanusta giden gemilerin telsizleri tarafından dinlenmesidir. Radyonun Altın Çağı deyince önümüze savaş yılları çıkıyor. O günlerde -bugünlerde sosyal medyada karşımıza çıkan- bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Fakat bu yıllardan sonra başlayan dönem Radyo'nun Altın Çağını oluşturuyor; çünkü artık düzenli yayınlar başlıyor.

Not: Türkiye'de düzenli yayın 1923 yılında olmuştur.

Aslında yazıya başlarken amacım sadece "Televizyon Sonrasında Radyo"ydu. Fakat okurken birazda bilgi vermek iyi olur düşündüm. Şimdi gelelim esas konumuza: Televizyon Sonrasında Radyo ne oldu?

Yeni gelen bir icat ya da üretim bir öncekinin devamı ya da alternatifi olsun, bir önceki icadı köreltir. Çünkü yenidir ve daha kullanışlıdır. Günümüzde de "yeni model telefon çıktı, eskiler çöp oldu..." mantığını görebiliriz. Radyo geçmişten günümüze gelen bir varoluştu. İnsanları düşünmeye sevk eden, onlara yorum kabiliyetini arttıran bir araçtı. "Arkası Yarına" programlarını bilmiyorum ama anlatanların anlatıkları olayın muhteşem olduğuydu. Geçmişte süreli yayınlar olmadığı için bugün ki televizyonda dizi bekler gibi radyo başında onları bekler, oturup dinlerlermiş.

Televizyonun günümüz etkin hayatında zamanla başlayarak yer alması Radyo ve Radyoculuk kavramını değiştirdi. Zamanla radyo dünyasına giren özel sektör radyoları da bu değişimin bir parçası oldu. Günümüze gelen bu süreçte programcılıktan, müzik yayınına geçildi. Eskiden programlarıyla anılan radyo, müzik kutusuna dönüşmeye yüz tuttu. Ha program yapan yok mu? onuda sık radyo dinleyenler iyi bilir.

Türkiye'de radyoculuk çok önemli bir araç ve radyo deyince ilk akla 1927 yılında İstanbul Sirkeci'de Büyük Postane'nin stüdyoya dönüştürülen ve bazılarına göre Eşref Şefik, bazılarına göre Gazi Evranosoğlu tarafından şu sözle başlayan:

“Alo alo, muhterem samiin… Burası İstanbul Telsiz Telefonu… 1200 metre tul-u mevç, 250 kilosaykıl… Bugünkü neşriyatımıza başlıyoruz.”
ile başlayan yayının başlangıç sözleri gelir.
Sirkeci-Büyük Postane
İlk radyo yayının yapıldığı "Büyük Postane"
Son olarak
Unutulmamalıdır ki radyo insan hayatının en önemli iletişim araçlarından biridir. Deprem ya da daha farklı doğal afetlerin olduğu dönemlerde televizyonların yapamadığı yayınları radyolar/radyocular çok rahat bir şekilde yapmıştır. Bu yüzden radyoya müzik kutusu değilde önemli bir iletişim aracı olarak bakmak gerekir.

Not: "Radyonun İcadı" konusunda daha detaylı ve doğru bilgi almak isterseniz bknz...

Söz Sizde! 

Eğer yazıyı tamamen okuma teşebbüsünde bulunduysanız, yorum bölümüne: Sizin için radyo veya radyoculuk, olmadı radyo programları hakkında görüşlerinizi bildiren 3-5 cümle yazarsanız sevinirim...

2 yorum:

  1. Radyoyu dediğiniz gibi bir müzik kutusu gibi düşünüyorum. Çok fazla oturup radyo programı takip etmem ancak yolculuk esnasında dinlerim. Bu yolculuklar esnasında kimi zaman sohbet ağırlıklı nitelikli yayınlara denk gelince insan dinliyor ve farklı bir zevk alıyor.

    Tabi internet üzerinden tıpkı biz bloggerlar gibi amatör yayıncılık yapan sürekli olmayan yayıncılar bence nitelikli ve radyonun sırf müzik kutusuna dönüşmediğini bize gösterebilir. Ancak araştırmak, bilgiyi çekip çıkarmak lazım. Bildiğim bu tarz radyo yayınları, söyleşileri yapan bir fantastik edebiyat sitesi mevcut. Bu yönden sanırım radyo daha zevkli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim. Görmek istediğim yorumlardan diyebilirim. Radyoculuğun temeli birazda amatörlükten geliyor; lisedeyken arkadaşlarım bir yayın akışı hazırlayıp yayın yapıyorlardı ve keyifli oluyordu. Amatörler şans bulabilirse radyo gerçek anlamda tanımına ulaşabilir. Ve yayıncılık anlayışı kar sağlayan işlerde değilde, yarar sağlayan işlere dönüşürse o zaman iş daha da güzel olabilir. Bir kez daha teşekkür ederim :)

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam