15.03.2014

Sinema ve Hayat-5: American History X/Ön Yargıları Sıfırla!

İnsanlar yaşamlar boyunca belli değer yargılarına sahip olurlar, insan dediğimiz bütünü oluşturan bu bütün o insanın değer yargılarıdır. Hep bir döngü içersinde gerçekleşen insan hayatı bir bütün olabilmesi için, değer yargılarına sahip olması gerekir. Peki değer yargılarımız bize mi aittir yoksa başkalarına mı?

İnsan zamanını tayin edemeyeceği ve olaylara karar veremeyeceği bir zaman diliminde dünyaya gelir. Kimisi bir anda varlıklı bir yaşam konarken, kimisi de belki de elindeki en değerli şeyin aslında çok değerli bir şey olmadığı evrende yaşamını sürdürür. Bir nevi insan ruhlarının dağıtımı kura şeklindedir. Bir çok alternatif var ama sen bir kralda olabilirsin, bir kölede!

Bu yüzden insan doğduğu dünya ve zaman dilimine göre değer yargılarına şekil verir; fakat ondan önce yaşayışlar bu değer yargıları bunda çok çok etkilidir. Baktığımız zaman gerçek dünyayı keşfetmeden önce kendi aile mahremi içindeki dünyayla tanışır ve ailesinin yaşayışı onun yaşayışı olur. İdolüdür babası ve o ne yaparsa doğru ya da yanlış olsa bile ona göre doğrudur.

İnsanın bireysel olarak yabancılaşması da esasen insanın kendi aile dünyasından kopup, farklı aile dünyasına geçişle olur. (tam bir tanım koyamadım) O andan itibaren başlayan "ama"lar, bu böyle değildi, biz böyle yapmadık diyerek bir anda iki arada bir derede kalınır. Ve sonra motor yanar...

Şimdi bu değer yargılarına ucundan değinen bir filmle bakabiliriz: "American History X  ya da Geçmişin Gölgesinde" (Filmi izlemeyenler çok ayıp etmiştir kısa sürede izleyiniz... )
İnsanın var olduğu coğrafya birdir, insana bir benlik ve kimlik katar. Ona doğru olmasa da bir kişilik katar, onu çocukluğundan alır büyütür ve sonra büyüyen bu bedeni yavaş yavaş kullanır. Yeni bireyler yetiştirir ona, döngüyü sağlaması için bunun gerekli olması gerekir. Tek sıkıntısı bu bireylerden birinin bu düzende başka yöne sapıp o coğrafyayı terk etmesiyle olur. Bundan sonra süre gelen döngüde kopmalar olur ve mutsuz son.
Geçmişin Gölgesinde
Tanımsız ön yargı insanlara kin aşılar...
Bu filmde de bu kopmayı görebiliyoruz. O güne kadar siyahiler hakkında katı bir görüşe sahip olan Derek Vinyard (Edward Norton) hapishaneye girdikten sonra gerçekleri görmesiyle, aslında var olanın yanlış olduğunu keşfeder. Bütün oluşan ön yargı kalıpları aslında bütün görünen coğrafya da bir beynin parçası olduğunu keşfeder. Hapishaneye girmeden önce siyahilere beslediği öngörü (coğrafyasında kalıplaşan düşünce) onun gerçeği görmesinden sonra değişir.
American History X İncelemesi
Gerçeği anlamak için gerçeklerle yaşamak gerek...
Ön yargılar her zaman insan dünyasında bir beynin kalıp düşünceleridir. İnsanlar arasında kin ve nefreti arttıran bu düşüncelerde güvence doğup büyülen evrende sorgulamayan bireylerden oluşur, eğer bireylerden biri bir gün yoldan kazara sapıp yön değiştirdiğinde ise gerçek gün yüzüne çıkar.

24 yorum:

  1. Cidden ayıp etmişim böyle bir filmü izlememekle :) En yakın zamanda izlenecek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüh tüh, izleyince geri dönüşüm yap da bakalım hoşuna gitti mi görelim. Ama iyi filmdir bir çok şeyi anlatır... :)

      Sil
    2. Tabiki efendim :) Severim zaten böyle filmleri :)

      Sil
    3. Tamam bakalım görecez, bekliyorum geri dönüşünü :)))

      Sil
  2. Ben bunu sanki izledim ya
    neyse izlemişsem de bir daha izlerim (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzlemediysen eğer izle çok anlam çıkarırsın :)

      Sil
    2. hakket iyimiş he.
      eyvallah

      Sil
    3. Ayıp ettin esas işim bu zaten. :) bugüne kadar izlememen ayıp :))

      Sil
  3. Abi filmi izlemek zorunda bırakıyorsun yahu :D Şimdi o kadar anlatıma gel de izleme . teşekkürler emeğine sağlık ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazının filmle ufak bağlantılar dışında bir bağlantısı yok diyebilirim. Ben blogumda yaptığım film yorumlarını genelde hayat bağlantıları açısından alıyorum. Hani tam kapsamına girmiyorum. Bu filmin anlamı ve manası çok farklı, filmi izlemen çok yarar sağlar sana diyeyim.

      Sil
  4. Kınadığın şeyi yaşamadan ölmezmişsin.
    Filmde de bunu açık ve net görebiliyoruz.
    Sert ama gerçek bir filmdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle, fakat burada etki yaşama ve yetişme koşulları. Bir anda oradan olan ayrılma gerçeğin görülmesini sağlıyor. :)

      Sil
  5. Ruhsuz Atmaca güzel yazmış, fakat burada yazılanlardan da daha fazlası. İzlemeyenler işi gücü bıraksın izlesin :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen haklısın, ben sadece yazımın kapsamına giren konusuna azıcık değindim. İzlemeyen ayıp eder :)))

      Sil
  6. Galiba izledim bu filmi ama tam net hatırlamıyorum. Tekrar mı izlesem acaba :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar izlersen hiçbir şey kaybetmezsin izle derim :)))

      Sil
    2. Filmi tekrar izleyip tekrar yaşadım. Bütün ruhsutatmaca okurlarına şiddetle tavsiye ederim.

      Sil
  7. hatırlıyorummm ama hem kınamıs hem ozlemıssın :))))

    YanıtlaSil
  8. Yanıtlar
    1. En kısa sürede yanıt verecem :))) Teşekkür ederim :)

      Sil
  9. Izleyeli cok oldu.Güzel bir filmdi.Esimle beraber Norton hayraniyiz.

    Edwart Nortonun bütün filmleri harika,süper rol yapma yetenegi var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Owww yorumu yayınlamışım cevaplamamışım, çok özür dilerim, yazılarımı kontrol ederken gördüm :) Edwart Norton candır, her role her kılığa, her duyguya girebilir. Bu film biraz empati kurdurur, biraz can yakar. :)

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam