21.04.2014

İnsan Ne İle Yaşar?

İnsan gerçekten hakikatlerinin farkında mı? Bu dünyaya neden geldiğini, ne olması gerektiğinin farkında mı? Yapacaklarının ya da yapmayacaklarının farkında mı? Bu kadar kolay mı hayat, ya da biz bu hayat oyununu kolay mı görüyoruz? Biz neden bu kadar bireyselleştik, neden bizim gibi olmayanları ötekileştirdik?

"İnsan ne ile yaşar?"(Tolstoy)  bugüne kadar okuduğum ve insanların okumasını istediğim önemli kitaplardan biri, çünkü vereceği çok önemli dersler var insana. Belki bir öğreti belki bir yol gösterici olabilir. İnsanlara empati kurmayı sağlatabilir. Çünkü karşımızdakini hep anladığımızı sanıyoruz ama onu anlamıyoruz, kendi içimizdeki kalıplaşmış ve katranlaşmış duvarları, kilitlenmiş kapıları açıp gidemiyoruz karşımızdaki komşunun kapısına...

Kitabın ilk bölümünün hikayesi aslında birçok anlamda insanlığa ders veren nitelikte bir bölüm oradan bölümler paylaşarak yazıcam yazıyı. Olay şöyle başlıyor, fakir ve geçim sıkıntısı çeken Simon bir gün kasabaya üzerine giyecek (koyun postundan palto) bir şeyler almak için gider, az biraz birikmişliği ve yaptığı işlerden alacağı alacaklarıyla istediği giyeceği alacağını düşünür ve kasabaya gittiğinde evdeki hesap çarşıya uymaz ve istediği giysiyi alamaz. Evine geri döndüğü sırada türbede birini görür, Mihael (Melek) üstü başı çıplak, bitik haldedir ve ona biraz korkarak olsa acır. İlk insanlık sahnesini de burada yaşarız:
"Napıyorsun Simon?", dedi kendi kendine. "Adam belki de çaresizlik içinde ölüyor, sen ise korkuyu düşünüyorsun. Yankesicilerden korkacak kadar zengin mi oldun? Ah Simon, yazıklar olsun sana!" Geriye dönüp adama doğru yürümeye başladı."
Asıl Olan Sevgi
Düşünmek insanı amacına yönlendirir...
Birinci empati burada kuruluyor. Yani ihtiyacı olan biri ve ona yardım edecek ama aslında yardıma muhtaç olan biri. Simon üstündekileri Mihael verir ve onu kendi evine götürür ve onu çırağı olarak alır, yemek, barınacak yer sağlar.. Yaptığı bu iş ona kar sağlar ve yetenekli Mihael sayesinde ün salarlar. Yani yapılan insanlık, yapılan yardım eşittir, geri dönüşü olan bir yarar. Burada birinci hakikat görünüyor. Yani yardıma muhtaç adamın, yardım etmesi, "karşılıksız sevgi"...
"Sonra Allah'ın bana söylediği ilk dersi hatırladım: 'İnsanın kalbine neyin hükmettiğini öğren.' Anladım ki, insanın kalbine sevgi hükmeder."
İkinci hakikat ise; burada dev cüsseli bir beyfendinin Simon'dan kendisi için bir yıl boyunca yırtılmayacak bir çizme istemesi fakat çırak Mihael'in  bunun yerine bir terlik yapması. Çünkü, Mihael adamın arkasında Azrail'i görüp onun öleceğini ve ona çizme değil, hafif terlik olacağını bilmesi.
" Kendi kendime düşündüm: "Adam bir yıllık hazırlık yapıyor, ama akşam olmadan öleceğini bilmiyor." İşte o zaman Allah'ın ikinci sözünü hatırladım: 'insana ne verilmemiştir, öğren.' "
Yani insanların daha yarının ne olduğunu bilmeden bugünün hazırlığında olması gerektiğini söylüyor. Yani, herkesin bildiği şu hadis: "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalış"

Üçüncü hakikat ise: Bir gün bir kadın, elinde iki çocuk ile Simonlara gelip ondan çocuklar için bir şeyler dikmesini istemiş ve son hakikatte burada karşımıza çıkar.  Mihael bir melekti, ve Allah onu dünyada bir kadının canını alması için gönderilmişti. Fakat kadın ona "çocuklarına kendisinden başka kimsenin bakamayacağını söylemiş." Ve meleği kandırmıştı. Ama kadın ölmüş ve onları anneleri kadar sevgi gösteren biri sahiplenmişti. Zaten bunun üzerine Mihael, Allah tarafından bu hakikatleri öğrenmesi için ceza olarak dünyaya insan olarak gönderilmişti.
"Kadınla birlikte ikiz kızlar geldiler; kızları tanıdım ve onların hayatta nasıl kaldıklarını duydum. Başlarından geçenleri işitince, düşündüm: Anneleri çocuklarının hatırı için bana yalvarmış, çocukların anne babası/ yaşayamayacaklarını söyleyince ben de ona inanmıştım; oysa onları bir yabancı emzirip, büyütmüş. Kadın kendi çocukları olmadıkları halde onlara sevgi gösterince ağladım, kadında Hayat sahibi Allah'ın varlığını hissettim, ve İnsanların ne ile yaşadığını anladım. Allah'ın bana son dersi de ilham ettiğini ve günahımı bağışladığını biliyordum."
Yarın pişmanlığı yaşamadan bugün sevgimizi göstermeliyiz...
Yani kimse bu dünyada neyin olacağının bilgisine tam hakim değil. Bir bütün olduğumuz bu hayatta kendimizce doğru olan taraflar, aslında bir anlamda yanlış olabiliyor. Ki bunda bugün doğru dediğimiz kararları geniş çerçevede başka gözlüklerle baktığımızda bunu net görebiliyoruz. Son olarak Mihael bu olayları şöyle özetliyor:
"Anneye, çocuklarının neye muhtaç olduğunun bilgisi verilmedi. Zengin adama da kendisinin neye muhtaç olduğunun bilgisi. Hiçbir insana akşam olduğunda vücudu için çizmelere mi yoksa cesedi için terliklere mi muhtaç olduğu bildirilmedi. Yetimler yaşadıysa, bu annelerinin ihtimamından değil, yabancıları olduğu halde onlara acıyan ve sevgi duyan bir kadının yüreğinde sevginin bulunmasındandı, ki bütün insanlar kendi esenlikleri için harcadıkları düşünceyle değil, insana verilen sevgiyle yaşarlar. "Önceden, Allah'ın insana hayatı ve yaşaması için de arzular verdiğini biliyordum; şimdi anladım ki gerçek bunların ötesindeymiş. "Anladım ki; Allah insanların birbirlerinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil; her birine, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor."Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allah'a yaklaşır; Allah da ona yaklaşır. Çünkü O, sevgiyi yaratandır".
İnsan olmak sevgide yatıyor karşılıksız ve bütünü olan sevgide. Neyin ne olduğunu bilmekten, nasıl olduğunu düşünmek gerek. Her ektiğimiz sevgi kırıntısı, aslında insanlığı var eden onu bütünleştiren bir yapıya dönüştürüyor. Biraz kitap tanıtımı gibi oldu ama cidden kitabın okuyanlara çok şey katacağını söyleyebilirim. Bu aralar "insan olmak" ile ilgili çok yazı yazdım bu kitapta onun bütününü alan kitap ve yazıyı okuyup buraya geldiyseniz size göre "İnsan ne ile yaşar?" sorusunu yorum yaparak paylaşabilirsiniz, son olarak derim ki: "Sevgi neşeniz olsun, sevgi eğlenceniz olsun, sevgi dostluğunuz olsun ama yeter ki sevmeyi ve sevilmeyi bilin..."

24 yorum:

  1. Ben bu kitabı 4 kere okumuştum yahu gerçekten harika bir kitap.Tekrar okumuş gibi oldun teşekkürler efendim.Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim cidden çok mutlu oldum :)))

      Sil
  2. Bende en çok ilk hikayeden etkilenmiştim, okuduğum ana geri döndüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şey öğretiyor inan insana, düşündürmesi bile yeter diyim :)) Çok teşekkür ederim. :)

      Sil
  3. Ben bu kitabı okumamıştım ama sayende okumaktan bile ötesi oldu...çok güzel yorumlamışsın.
    Gelelim "insan ne ile yaşar?" sorusunun cevabına...bence de "sevgi" ama empati de şart...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, okumadıysan ayıp etmişsin, oku kısa sürede :))) Çok haklısın, empati olmadan sevgi zor olur zaten... :)

      Sil
  4. Benim de en sevdiğim kitaplar arasındadır. Ortaokuldan beri belirli aralıklarla okurum..
    Güzel anlatım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, yol göstericiliği var, bu yüzden çok iyi :)))

      Sil
  5. Kitabı okumadım.
    Ama okumak şart oldu :)
    Çok güzel yorumlamışsın gerçekten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayıp etmişsin bak oku en kısa sürede :))) Çok teşekkür ederim... :)

      Sil
    2. Ay evet utandım şimdi :))

      Sil
    3. Tamam tamam utanma :))) Ama oku kitabı he... :)

      Sil
    4. Bu saatten sonra okumazsam ayıp :D

      Sil
  6. ben direk başlığa cevap vereyim :

    insan; su, hava, toprak ve ateşle yaşar.

    :D

    tamam tamam . ben bu kitabı 3 defa okudum espri yapayım dedim
    vurma tamam mı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha tahtayı unuttun, :))) Estagfurullah şiddete bende yer yok gül atarım çiçek atarım, sevgi atarım dert etme dost :)))

      Sil
  7. Yine max payne en son oyunu dimi
    yüklerken çok zorlandım hatta save yapmadı pcyi hiç kapatmadan iki günde bitirdim :D

    Rose'un mezarlığında kıyamam :( :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Waw bu hareketine hasta oldum bak. (Kızlar böyle oyunları oynamaz, hatta bakmalar bile) Boyutu yüksek bir oyun ama son bölümü kaliteli o ayrı, hatta çok iyi ve gerçekçi olmuş diyebilirim. 1-2 nin havasında değil, onun verdiği duygu yok ama iyi yani... :) Rose acımızdır... :)

      Sil
    2. Evet çevremde birlikte Max payne oynyacağım kız arkadaşım yok hatta oynarken kınıyolar benii. :d

      Evet çok gerçekçiydi ama sonu yetersizdi bi adaya gidiyi ya en sonunda tek başına gazoz içiyo üzüldüm :d

      Sil
    3. Tam istediğim kız tipi, cidden çok etkilendim hahha :) seni kınayanlar ölsün. :)
      Oyunun büyük ihtimal yeni bölümü çıkacak onun için başlangıç gibi şey galiba. :)

      Sil
  8. kitap listemde,mutlaka okunacaktır
    bilgiler için sağol,tanıtımı mükemmel yapmışsın :)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esas ben teşekkür ederim, çok mutlu oldum yorumun için :)

      Sil
  9. Bu kitap hep yakınımda bir yerlerde durur. Çok güzel bir kitaptır. 3 kez okudum yakın zamanda yine okuyacağım. Çok güzel bir yazı olmuş. Benim bloğuma da beklerim.
    http://aykiriblog.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim bende kaçıncı kez okuduğumu unuttum. Yoğunluktan ara ara bakabiliyorum bloguna :)

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam