17.07.2014

Bir Garip Mecnun!

Bazen hayatımda edemediğim, yapamadığı şeyleri yapmak istiyorum. Bugüne kadar yaşayan o memur kafasından kurtulup(bu arada memur değilim, halen aç bir öğrenciyim!), tüm zincirleri kırmak istiyorum. Tam bunu söylerken de sol yanımda beliren şeytan Atmaca hemen söylenmeye başlıyor:

-Yaparsın, bal gibi de yaparsın. Sen bugünü bekledin, her şeyin pişmesini olgunlaşmasını, artık yuvadan uçma vakti geldi... Eğer bunu bugün yapmazsan gelecekte çok pişman olacaksın... Bu çok büyük fırsat dostum, bak bugün bunu düşünebiliyorsan, cidden ama cidden... Saymaya başlıyor methiyeleri, o saçmalıkları, kılsın, tüysün, yünsün. Yalanı sever kendileri...

Bu ikilem çok zor bir şey, insanın belki de orada kafama sıksam ayrı, bırakıp devam etsem ayrı diyebileceği bir durum. Ne tarafa bakarsan bak bataklığın olduğu saçma bir durum. Bugüne kadar öykünmediğim, ama bugün öykünmek istediğin o role girebilmek kolay mı? Zıt roller aşabilir miyim?

Her şey aslında tanıyarak yaşayalım dediğin ilişkilerle başladı aslında, hani tanıyınca ne oluyor, görücüler neden mutlu hesabı. Sonrası gelen bunalım bunalım, vesaire vesaire, falan filan... Ve artık piştin, oldun sen. Bu rol şunu gerektirir, alırsın ceketini, vurursun kapıyı. Ararsın gerçek yarini, sevdiğini. Sokak sokak, kapı kapı... Korkmadan çevirmen lazım, acaba sen misin?, o sen olabilir misin?, evet evet o sen olmalısın! Belki bulamazsın, kaç milyar insan, ama bulursan işte o zaman gerçek aşk olur, emek verilen, sürünülen aşk olur bu...

Tam bunları düşünürken bizim melek Atmaca beliriyor bir anda:
-Yapamazsın, olmaz, sen öyle biri değilsin, olamazsın... İnanma ona bak, o şeytan, gene seni kandırıyor, zayıf noktandan vuruyor... Doğru mu diyor bilmiyorum, belki de doğru yapamam, bugüne kadar yapmadığım şeyi bugünden sonra nasıl yapabilirim. Geri dönüşü olmayan bir role nasıl bürünebilirim? Bürünebilir miyim? onu bile bilmiyorum.
Leyla İle Mecnun
Ben garip bir Mecnun...(Foto: Leyla İle Mecnun dizisinden)
Bugüne kadar oynadığın ve buna göre şekillendirdiğin bir durum bu, şimdi eğer o kapıdan çıkarsan belki yeni doğmuş bebek gibi olacaksın, ama bugüne kadar yaşadığın tüm mutlulukların üzerine sifonu çekeceksin... Onlar geri dönmeyecekler, sen başkalarıyla varolacaksın, daha fazla kirleneceksin, sürüneceksin ve belki de ilerde bu durumu da değiştirmeye çalışacaksın... Eeee o zaman?

18 yorum:

  1. Ne desem bilemedim ki dediğin gibi kararsız kaldım şimdi :)
    Meleğin gitme şeytan o demesine mi inanmak lazım ki?
    Kalemine sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, şeytanda bir melektir deyip yırtabiliriz ama işte, yazı biraz kurmaca, tam benle ilgili değil onu belirteyim :)))

      Sil
    2. Bak onu tahmin ettim zaten :)
      Kurmaca olmasa yayınlar mıydın çoook şüpheliyim :))

      Sil
    3. Yazdığım çoğu yazıda kurmaca vardır ama bunun yüzdesini vermem, bazılarında %1 iken bazılarında %100, bu yazıda da benden bir şeyler var hatta şöyle söylim oranı fazla derecede ben var bu yazıda :)))

      Sil
    4. Yanıldım bu kez o zaman :)

      Sil
    5. Estagfurullah, sen yanılsan da yanılmamış kabul ediyorum... :))

      Sil
  2. Bence aşk, arayıp da bulanacak bir şey değil. İnsan bir duyguyu nasıl arayabilir ki.. Nefreti arar mı, ya da mutluluğu.. onlar gelir bulur seni.
    İşte kapına geldiğinde, ya kapını açar içeri girmesine izin verirsin... y ada geldiği gibi gitmesine izin verirsin..
    İşte mecnunluk tam o anda başlar, bana göre.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya hep ben aslında bizim olanının olması gereken mi olduğunu düşünürüm, hani bu coğrafyadasın illa burdan mı olmalı, neden dünyanın bir ucundan olmasın. Bilmiyorum belki de yanlış düşünüyorum. Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için :)))

      Sil
    2. Kısmetiniz dünyanın bir ucunda ise, ya o gelir sizi bulur, ya da siz onun ayağına gidersiniz. Merak etmeyin. :) :)
      Benim kapıdan kastım, dış kapı değil. Kısmet kapısı deyin, kalp kapısı deyin.. :)

      Sil
    3. Anladım anladım, bilmiyorum yazdığım şey zaten yapabileceğim şey değil, ama seçenek olsa düşünebilirdim.:)) Çok teşekkürler bir kez daha :))

      Sil
  3. Bence aşk bulunacak bir şey değil.Elde ettiğin anda hep yeni hep yeni filan diyorsun...Ben bıkınca evlenmiştim asdcfv

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deme öyle deme... :)) Bilmiyorum, ben çok elde ettim ama herhalde zannetmişim, garibim. Senin olay süper ötesi. Herhalde öfff ler pöfffler arasında bir gün:
      -EEee napalım biz, evlenelim yaw... :) Hem çocuk falan var hani, düğünde takılar, falan... :))

      Sil
  4. Aşk kapıyı çalınca akıl uçup gidermiş. Eğer aşık oldum diyorsak biraz akıl tutulması yaşıyoruz demektir.

    Bu arada blog sayfanı takip listeme ekledim, Bana da beklerim efendim. bilgicellim.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle, önemli olan o aşkı yakalamadan önce arada geçenler :))
      Hoş gelmişssiniz, teşekkür ederim... :)))

      Sil
  5. İçindeki melek atmacayı bir kenara at kadeşim. O hep insanı durdurmaya çalışır. Dikkat et ona :D Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum çok denedim ama olmadı bakalım sonumuz ne olacak :))))

      Sil
  6. Bu yazı da sanki aşkı arıyorum ama bulamıyorum buluyorum bulsam da güvenemiyorum sitemleri sezdim. Bazen elmizin tersiyle iteriz mutlulugu bazen ararız ama gerçek anlam da bulduğumuzu hissettiğimiz an da bu sefer de kaybetmekten korkarız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşkı buldukta, değmedi diye biliriz, en azından bulduğumda olanla yetinsem o zaman daha mutluydum, diyebilirim. Çok doğru tesiptiniz var, buldum ama kaybettim, sıkıntı şu ki kaybetmek korkutmazdı beni ama işte bu kaybetmek boğmaya başlayınca iş biraz kötü olmaya başladı... Çok teşekkür ederim yorumunuz için...

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam