24.08.2017

Her Ayın Yirmi Dördü

İnsanlar derinlerde yaralar bıraktığı zaman iyi yazmaya başlıyor. Galiba bende böyle bir durumdayım, iyi yazıyorum. Okuyanlar yazdıklarını okudukça kafa buluyoruz deyince, benimle kafa bulduklarını sandım ama doğru az dozda olsa sarhoş kafası bunlar, nitekim hiçbir zaman yazmak için ya da yaşamak için içki içmem, kafamın birtakım saçmalıkları düşünmesi için ayık olması gerekir.

Artık yara aldı gemim, çokta bir şey diyemem, affedilmeyi bile beceremiyorum zaten. İçimden her nefes aldığımda bedenimdeki kan kokusunu ağzımda tadıyorum. Yorgunum, çok fazla kaybettim, çok fazla hem de...

Bazı insanlar bunun için yanımda olmaya çalışıyor ama onlarında kalplerini kırmaktan korkuyorum. En son bilmiyorum ama 4 sene önce böyle yaralar almaya başlamıştım. Birçok kez bir sonun nasıl olması gerektiğini düşünmüştüm. Çoğu kez aynaya bakmıştım, neden ben diye? Neden ben bu kadar beceriksizim ve neden hayat bana bu kadar erteleme şansı verdi! Neden bu kadar aylaklığa hakkım var ve neden acılarım yüklü miktarda geliyor!
Gao Xingjian
Gelmediği bilmem hangi ayın yirmi dördü intiharımdır...
(Foto: Gao Xingjian eseridir, tarafımdan düzenlenmiştir.)

O zaman atlatabilmiştim, dört sene ömrümden yenmişti ama atlatabilmiştim. Yanımda ailem vardı belki ondandır. Ama şimdi bakıyorum da hayatıma girmeye bu kadar cüretkar olan bedenler hayatımda çıkmayı birer fantezi olarak görüyor. Fakat yolun başında onlara söylediklerimi ve verdikleri sözleri bilmiyorlar. Bunların benim için neden önemli olduklarını bilmiyorlar. Kaybetmemek için neden uzun süreli planlarla yaşadığımı bilmiyorlar, bilemezler; çünkü ben bir deliyim.

Şimdi aşırı yüklendim, son zamanlarda ve artık internetin adil kullanım kotası gibi bitti hayatım. Hızım galiba 3 Mbps veya daha az, yaşam normlarım o standartların da altında. Tek istediğim bağladığım ideallerimdi onları gerçekleştirecek gücü de artık hissetmiyorum, çünkü artık bittim... Peki ne olacak bir dört sene daha mı? Sanmıyorum bu sefer bu bana nasip değil, çünkü artık onu kaldıramayacak kadar hasta bedenim ve zehirleniyorum. Vakit yakındır, işlevsellesizleşecek bedenim bilmem hangi ayın yirmi dördünde...
Kalman gerekirdi, terk etmek için bu kadar bahane varken...
Sevgiyle Kalın...


Fobee - Unfinished Dreams

12 yorum:

  1. kendinle barışıp kendine yetebildiğin zaman artık o yaraları almayacaksın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimle barışma vaktini uzun süre önce galiba kaybettim. Ummuyorum barışmayı, bedenle ruh arasındaki frekans eksikliği çok derinden yaralar açtı. Bakalım güven sorunum var, hiç olmadığım kadar da özgüven eksiliği. Çok teşekkür ederim değerli bir yorum yaptığınız.

      Sil
    2. güven problemi inan herkeste var, belki klasik gelecek ama uğraşmalısın, sen herkesten daha değerli olmalısın kendin iin

      Sil
    3. Haklısınız bakalım bu ara çok yoğun bunalım halim var birikmişlikler fazla, bunu tabi fakir edebiyatına çekmemeye çalışıyorum. Bakalım biraz da süreye bağlı olarak normalleşirim, bir iki haftam sınavım olacak. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. Bence bu defa vakit artık bir yerden tutunup toparlanmaya başlama vakti olabilir. Bitmek, bir başlangıç için en doğru bahane bana göre.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umuyorum beklentilerimi çok düşürdüm bir neden arayışım var. Çok küçük bir şey bulunacaktır elbet, sadece son zamanlar aşırı geriletti beni hemde çok aşırı psikolojik olarak derin yaralarım var ve kendi kendime ürettiğim sıkıntılar. Şizofrenik bir derece değil ama acayip güç alan şeyler ama bir yerden kalkmaya başlarım umarım.

      Sil
  3. Duyarlı insanlar mıknatıs gibi çekerler sıkıntı ve acıyı... Sanırım sen de çevrende olan bitene çok duyarlısın. Ve duygusal bir insan da olunca ister istemez kendi savaşını vermek zorunda kalıyorsun içinde.

    Umarım en kısa zamanda sorularının cevaplarını ve yeni adımlar atmak için sebepler bulursun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende soruna karşı bir çekim var sorun ve sorular. Kendi iç dünya kodlarım mide bulandırıcı. Gerçeklik ve sahte arasında gidiyorum, aslında yazı da burdan çıktı. Hayallere boğup ölmekte olabilir son ama zannetmiyorum. Sadece ruhsuz olma yolunda gidiyorum. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Her ayın yirmi dördünde sizden hayatın ne kadar güzel olduğunu, hayata tutunduğunuzu okumak istiyorum.

    Aksini düşünmek, yazmak hatta akla getirmek bile YASAK!!!!!

    Her şey yoluna girer. Zaman zaman nehirler az yağmur alır ve kuru bile. Bazı mevsimler kuraktır; ama bu sonsuza dek sürmez. İklimin gereğidir bu.

    Şu an yağmur belki az yağıyor olabilir. Ana yağacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım öyle olur ama her ayın yirmi dördü en az birkaç senelik periyotta iyi olmayacak, mide bulandırıcı da olabilir. Daha önce cumartesilere böyle bir nefretim olmuştu bakalım. Bu ara hep negatif şeyler beni buldu. Hala devam ediyor ama bir çıkış vardır, elbet ilerlerde bir yerlerde. Çok teşekkür ederim, çok düşüncelisiniz.

      Sil
  5. Neden hayat bana bu kadar erteleme şansı verdi galiba günlerce kendime sorduğum soru buydu?
    Soruya cevap bulamadım hala aklımda
    Her zaman çok iyi yazıyorsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, teşekkür ederim. Yani ayet ya da hadisti insanların hayatlarını ertelememelerini uyaran onunla ilgili bir yazı düşünüyorum. Hayat bazı insanlara şanslar veriyor ama neden?

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam