Kısa Dipnot-3 : Özgürlük

Özgürlük, insanın herşeyi dilediğince yapabildiği,sınırlarını kendi koyduğu,belli belirsiz yaşam süreci. Her insan dünyaya belli bir özgürlükte doğar. Bilinçsizliğinin özgürlüğüdür. Hiç birşeye karışmadan belli bir yaşa kadar ona bakanlarla özgürlüğünü devam ettirir. Tabi buradaki özgürlük yaşamın sıkıntılarının olmadığı saf özgürlük.(Buna özgürlük diyemeyiz. Ama tabi içinde rahatlık olduğu için özgürlük saydım.) Dünyayı anlamaya başladığından itibaren kafasının içini kemiren "yaşam" serüveninin derinliklerini keşfetme arzusu vardır.

Tabiki aradığı cevaplar arasında özgürlükte vardır. Hatta en önemli cevap budur. Aslında özgürlüğün bir tanımı yoktur. Yaşıyorsan,muhtaç değilsen özgürsündür. Yada açta,açıkta değilsen özgürsün demektir. Özgürlük elde etmeye çalışmak çoğu kez bir kişiyi bağımsızlaştırırken diğer insanları köleleştirir. Çünkü her oyunun bir kazananı olur. Ve burada elde etme diye birşey var. Bu da diğerlerinin kaybetmesi anlamına geliyor.

Günümüzde çoğu türden insanlar özgürlüğün tanımı farklı anlıyorlar. Yada öyle anlamak istiyorlar. Onlar için özgürlük:"Vur,kır,parçala,bu maçı kazan" mantığıyla eş değer. Bunu yapmak için ufaktan bir halkla ilişkiler çalışması sonra bir kitle ve savaş. Savaştığı kişilerse neden savaşıldığı bilinmeyen diğer insanlar. Verilen bir çok emek sonunda şöyle böyle bir özgürlük. Ama bu özgürlük aslında bir kişinin oluyor "fikir adamının" . Çünkü diğerleri ne yaptıklarının pek farkında olmayan bir eylemin içindeler.Süreç parçası diyebiliriz.

Özgürlük tanımı yapılamayacak kadar açık kavram. Nereye çekersen oraya doğru gider. Öznel bir kavram demek herhalde daha doğru olur. Sınırlandırması yoktur. Boş oturan insanda özgürdür, çalışan insanda. Nereden,nasıl baktığına bağlıdır. Ve nasıl yorumlayacağına. Bardağın boş tarafınıda görebilirsin,dolu tarafınıda...

Özgürlük için şunu söyleyip bitirmek herhalde en iyisi olur. Özgürlüğü kısıtlayan en büyük neden insanın kendisidir. Karşısındakini kendisi gibi insan görmemesinin sonucudur. Karşısıda bunun farkına varınca, önceden dediğim gibi bir "fikir adamı" çıkıyor ve onun anlayacağı şekilde ve onun kurallarıyla oyanarak bir savaşa giriyor. Ama burada elde ettiği özgürlük saf ve temiz olmuyor. Adı özgürlük, tadı kötülük oluyor.