Hayat hep birileri için engellerle dolu. Belirli bir dönemde, belirli bir zaman dilimi içinde o engeller yüzünü gösterir. Ya doğuştan olur bu engeller ya da sonradan. Zamanla alışır durumuna insan denen yaratık, alışmasa da alıştığını zanneder dört tarafı engellerle çevrili bu acımasız dünyada. Eğer bugün kabullenmezse, yarın olacaklar bugününkinden daha ağır gelir insan için.
Neyse karışık bir giriş yaptım yazıma, görünümü karışık ama içeriğinde anlaşılır bir mesaj. Bir şeyi anlatmak için bazen, o şeyi karıştırıp öyle anlatmak gerek. Dört bir yana dağılan kelimeleri elde edip sonra onları düz bir cümleye dönüştürmek belki sizin için farklı olur. Birde benim karıştırdığımı, sizin düzenleyip anlamlandırdığınız cümlede yeni bir durum ortaya çıkar.
Konu olarak başlangıçta olduğu gibi bir takım engeller üzerine olacak yazım. Engeller deyince benim aklıma gelen temel prensipte iki tür vardır:
1- Ruhsal Engeller,
2- Fiziksel Engeller,
Temel olarak iki başlıkta toplanabilir ama bu başlıklar açarak engellerin çeşitlerini arttırabiliriz. Ama temeli her zaman bu iki başlık altındadır. Şimdi bu iki başlığı biraz açalım:
Ruhsal Engeller, insan büyümeye ve gelişmeye başladığı her dönem ruhunun karanlık derinliklerinde izler bırakır. Her dönem o kadar iz bırakır ki bu karanlık bölüm dolar dolar ve belli bir dönem sonra artık kendini göstermeye başlar. Sonuç olarak buna "psikolojik rahatsızlık" diyoruz. Bunun temel nedeni ise insanın sorunu zamanında çözmek yerine tarihini erteleyerek, sürekli geciktirmesi ve zamanın ilerlemesiyle bir süreliğine onu unutması diyebiliriz. Sorun belli bir süre dillendirilmese bile yeni gelen sorunlarla birleşerek kendini mutasyona uğratmakta ve yeni şekliyle, yeniden onun karşısına çıkarmaktadır. Ve daha eskisini halletmeden nereden çıktı bu sorun! şeklinde isyanın sonucudur bu engel türü.
Bu engelin oluşumu ihtimaliyle ne kadar büyük olursa olsun halledilmemesi gibi bir durum yoktur. Çözümün tek ve yegane çözümü gene sorunu üreten, çözmeyen insanın kendisidir. Bir takım yardımlar alınarak, 1 ayda,1 yılda belki de 10 yılda çözülür bu durum. Dediğim gibi çözüm için tek ve yegane unsur "kişinin kendisi"dir. Sonuçta, insanın kendisinin de bir canlı olduğunu, kendisine hatırlatması gerekir.
Fiziksel Engeller, yaratanın takdiri sonucu ya doğuştan yada sonradan oluşan engel türüdür. Bu dünyada konum itibari ile en saygı duyulması gereken kişilerdir bu engele sahip olanlar. Bir takım engelleri vardır ama yaşamdan kopmamışlardır. Onlara yardım etmek gerekir. Demek istediğim bu yardım maddi yardım değil tabi ki, "manevi" yardımdır. Manevi yardım günümüzde bu dünyada insanların, insanlara yapmak istemediği bir yardım türüdür. ( ne var ki günümüzde maddiyatta öyle) Saygı göstermek, onları anlamak o engele sahip olmayan kişilerin borcudur. Sürekli kalıplaşmış olan "Başına gelince harekete geç" düşüncesi yıkılmalıdır. Bu da aslında "ruhsal engel"in sınırlarının aşılmasıyla olabilir ancak. Çünkü insan kendisine insan olduğunu ilk önce hissettirmeli sonra diğerlerine de aynı şeyi göstermelidir.
Çoğu yazımda da belirttiğim gibi, belki de artık benim için kalıp olmuş, klişeleşmiş olan bir düşüncedir bu yazıda da söylediğim. Benimde başaramaya çalıştığım bir düşünce. Çoğu kişi her zaman insanların başkasından kaçtığını düşünür ama bence bu durum böyle değildir. İnsan her zaman kendisinden kaçar. Ne zaman kendi hataları ile baş başa kalsa hemen konuyu değiştirir. Bu yüzden insanın temel olarak kendi benliğine inmesi ve bazı durumları sorgulaması gerekir. Unutulmamalıdır ki, "Kabul etmek ve kabullenmek en büyük erdemdir."
Oyun Kanalıma Abone Olabilirsiniz!
Youtube Kanalına Abone Olun!
Atmacagiller
Ruhsuz Atmaca 12. Yılında
Ruhsuz Atmaca 12 Yaşında
Yaş almış blogger olarak; emeklilik de bloggerlığa takılanlar olarak bir dernek kurma amacım zamanla oluşmaya başladı. Her ne kadar burayı ...
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.