6.07.2013

Tatlı Münakaşa

Modern dünyanın, modern insanları fakat modernleşmeye ayak uyduramamış basit hayatlar. İnsanlarda her zaman olmayacağı bir dünyanın insanı olmaları istenir. Gerek iş hayatında, okul hayatında ya da aşk hayatında bu hep böyledir. Olmayacağı, olması gereken insan modeli.

Zaman değişse de dönemler dönemleri, yıllar yılları kovalasa da bu hep böyledir. Hiç kimse karşısındaki insanın esas olması gereken modelde kalmasını istemez. Çünkü aklında bulunan insan konsepti bu değildir ve hemen olması gereken kişiye dönüşmesi gerekir.

Basit örneklerle inceleyecek olursak; babalarımız her zaman kız ya da erkek çocuklar olsun onların hayatlarına karışmıştır. Hep kendi kafasındaki insan olmasını istemiştir. (tabi ki bu bir iyilik yanlış anlaşılmasın) Bu tip bir durumu yaşayarak büyüyen bireyler hep özgürlüklerinden muzdarip olmuşlardır. Bir baskı ve tatlı korkularla büyümüşlerdir. Bu durumun pek zararı olmamakla birlikte en belirgin zararı diyebileceğimiz durum cesaret konusunda olmuştur. Genelde bu tip durumla büyüyen bireyler bir işe atılırken ya da bir eylem yaparken “Acaba yaparsam ne olur? Ne derler? Doğru olur mu?” gibi sorularla boğuşmak zorunda kalırlar.

İnsan büyüme sürecinde ondan önde olan insanlardan tavsiye almaları tabi ki önemlidir. Yanlış atılacak her adım ilerisini uçuruma götüreceği için yaşayan insanların deneyimlerinden faydalanmak önemli ve gereklidir. Fakat bu olay baskı ve diktaya dönüştü zaman insanın isyanı ve durumu olması gereken durumun tersi yönüne dönüp ona zararlar vermektedir...

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam