The Fall of Max Payne |
O döneme göre bakıldığında grafik kalitesi olarak her ne kadar kötü olsa da; anlamsalık bakımında bir o kadar iyidir.Tabi burada oyun şöyledir böyledir diyemem.
Gelelim konumuza oyunun ikinci bölümünde anlatılan Mona ve Max aşkı bir çıkmaz sokak ilişkisiydi. Max polistir ve ilk bölümde(serinin ilk oyununda) narkotik bölümünde iken; burada New York polis departmalığına gelir. Mona ise Max'i öldürmek için Alfred Woden tarafından tutulmuştur. Vlad'da, Max'in arkadaşı görünümlü düşmanıdır. Ve Woden'ın tahtına göz dikmiştir. Oyunun sonunda Woden'ı öldürür. Oyunda, Max'i öldürmek için tutulan Mona; ona aşık olunca Max'in zor anlarında ona yardım eder. Fakat, oyunun sonunda olay anlaşılır. Mona Max'i vuramaz ve Max'in yakalamak istediği Vlad, Mona'yı vurur. Max, Vlad'ı öldürdükten sonra Mona'ın yanına gider ve Mona ölür. (Bazı yerlerde oyunun oynanma şekline göre Mona'nın ölmediği söylenmektedir.)
Hikaye olarak bakarsak bir ulaşılmazlık, bir kesişmezlik olduğunu görürüz. Bir yol var ama o yol girenler çift ters istikametlerde. Biri iyinin yanında iken diğeri kötünün. Sonunda yollar aynı istikamette olduğunda ise ayrılık vakti gelmekte. İmkansız aşk dediğimiz, çıkmaz sokaklarının bol olduğu bu girdap insan hayatında var olan bir hastalık. Sen seversin o sevmez, ikisi de sever bu sefer aile çıkar karşına, ne bilim maddiyat çıkar. En sonunda "bu iş oldu" dediğinde ise bir çeşit ayrılık.
Kaba taslak bir özet vermeye çalıştım. Zaten oyunu oynayanlar veya filmini izleyenler Max Payne hakkında az çok bir bilgiye sahiptir. Burada bahsetmek istediğim oyunların sinemasal durumu ve bu oyunu birazda çok sevdiğimdir. Oyunların az da olsa sinemasal değeri vardır. Çoğu kez oyuna başlamadan önce, izlenmeden geçilen videolar aslında sana izletilmek istenen filmin kestiğin sildiğin parçasıdır diyebiliriz. Bilgisayar oyunlarının bir sinemasal konumunu içinde bizde yer aldığımız için aktif animasyon filmler olarak niteleyebiliriz. Neyse, Max'in slow montiondaki uçusu gözümde canlandı da: "Ne oyundu be".
Söz Sizde!
Oyun hakkındaki görüşlerinizi yorum formundan bildirebilirsiniz...
Tebrik ederim öncelikle, güzel bir yazı olmuş, güzel yazmışsınız. Elinize sağlık.
YanıtlaSilYalnız yazıdaki bir yanklışlık dikkatimi çekti. Mona, Vladimir Lem'in Max'i öldürmek için tuttuğu biri değil. Alfred Woden'ın Max'i öldürmek için tuttuğu biridir.
Vlad ise eskiden Alfred Woden'ın adamı olmasına rağmen sonradan örgütün başına geçmeye çalışır Alfred Woden'ı öldürür hatta en sonda.
Çok teşekkür ederim. Çok büyük hata yapmışım. İsimleri erezyona uğramış. Aklımda kaldığı kadarıyla yazmaya çalıştım fakat belli karakterler konu değiştirmiş. Teşekkür ederim bir kez daha. :)
SilLate Good Bye'ı dinlemelesin :)
YanıtlaSilO şarkı fenaya, onu başka bir yazı konusu yapmayı düşünüyorum :)
Sil