90'larda Çocuk Olmak: Atari-Top 5

Hepimiz çocuktuk, iyi yada kötü bir çocukluk evresi geçirdik. Bazıları çok küçük umutlarla büyüdü, bazıları imkanların arasında boğuldu. Ama takvim yaprakları çevirip baktığımızda kısa da olsa uzunda olsa sahip olduğumuz, başrolünü oynadığımız bir çocukluğumuz oldu. Blogum da yer  yer yaşadığım dönemin bölümlerinde kesitler sunmaya çalışıyorum. Bu bağlamda yazdığım, çizgi film 1-2-3, oyunlar 1-2-3 . Ben doksanlarda çocuk oldum, iki binlerde genç sınıflandırma yaparsam bu statüdeyim. Ve yaşadığım dönem yakın zamanda olmasına rağmen şimdiyle kıyaslanmayacak kadar mükemmel ve keşke bitmese denilecek türden.

Bugünde bayağıdır düşündüğüm ama yazamadığım, adına doksanlar diyeceğim ama 99-2000 arası oynadığımız atari oyunlardan hatırladıklarımı hatırlatmaya çalışacağım.

1- Tsubasa

Çizgi filmleri anlattığımda da ilk sıradaydı Tsubasa. Oyunları anlatırken de ilk sırada. Çocukluğumda yeri ve anlamı farklı olan bir karakterdi; belki de futbolcu olmak istememde yatan en önemli unsur. ( Olamadım o ayrı) Vakabayaşi yüzünden kaledeyken şapka takardım. Oyunda, çizgi filmiyle paraleldi. Oyunda yakalanması gereken şifreleri bir yere kaydetmekti, eğer İngilizce olanı oynama şansı bulduysanız bu durum kolayda, Çincede bunu söyleyemem.


Oyuna gelirsek topu aldığınızda altta yer alan sahaya göre ilerliyorduk. Çünkü sadece top ayağında olan kişide odak olduğu için çalıma girdiğinizde gölgeler geliyordu. Tsubasa ilk bulunduğu takımda tek güçtü; zaten şifre olmasa ilk altı bölümü geçmeniz imkansız. Japonya Milli Takımında ise işiniz kolay onda dünya kupasını almıştım.



2- Süper Mario


Mario günümüze adını kazımış en bilinen oyunlarda belki de ilk sıradadır. Zaten yapılan absürd esprilerde bunu da görebiliriz. ( Basit bir su tesisatçısı ama aşkı için boruları delen...) Çokça oynadığım oyunlar arasındadır.Oyunu iki kişi oynarsanız, ikinci kişi kardeşi Luigi Mario oynuyordunuz. Cehennem sahnesini unutamam, köprü falan yıkılıyor. Son yıllarda Mario yerine Michael Jackson'ı koyup yapılmış bir komik video vardı. Jackson'ın dans figürü ile ilerleyip kaplumbağaları, felan öldürmesi. Bunun dışında Dr. Mario var; onu pek oynayamadığım için pek bir şey diyemem ama tabi oynayanlar bilir.

3- Bomberman-Pacman

İki oyunu da aynı kategoride aldım. Oynanış olarak farklı olsa da kapsam olarak aynı olabileceklerini düşündüm. Bomberman'da atari çok oynanan oyunlardandır. Hatta annem bütün gün televizyonu işgal ettiğimiz için arada atari kolunu alıp oynardı. Seviye seviye ilerlediği için iyi ve biraz kolay oyundu. Oyunda bomberman duvarların kenarlarına bomba koyarak, onları kırıp ilerliyorduk ve duvarla da sıkışmış bizi öldürmeye çalışan balon, sarımsak vb. düşman statüsünde olan kişileri bombamız ile öldürüyorduk.. Arada bir duvarlardan çıkan şeyleri alarak güçleniyordu. Bomberman her ne kadar şiddet türü bir oyun olsa da zeka geliştirmede önemli bir oyundu.


Pacman, yakın gelecekte bu oyunun yetişkinler tarafından hala oynandığını gördüm. Ben atari değil de segada çok oynardım. Bu oyunda bir tür kovalamaca oyunuydu. Hayaletleri normalde yiyemiyorken işte oyunun köşelerinde bulunan şeyleri yedikten sonra onlar haklayabiliyorduk. Amaç oyun boyunca tüm sahayı gezerek ve hayaletlere yakalanmayarak  küçük yuvarlak topları  toplamaktı/yemekti.


4- Street Fighter

Erkeklere atari denince akla gelen en önemli oyunlardan biriydi. Hala öyledir. Atari oyununun dışında filmi de çekilen bir oyundur. Çizgi filmini de çok izlerdim. Esasen ilerlemeli bir oyun olmasına rağmen dövüş kısmı daha çok öne çıkmıştır. Mortal Kombatla çok çekişmişlerdir. Karakterler arasında en unutulmazları Ken, Ryu, Chun-Li, Guile, Zangief, Blanka (elektrik adam), M.Bison. Bendeki oyunda M.Binson çok güçlüydü. Hatta tek galip oydu, kayma hareketini gerçekleştirdiği andan itibaren malup oldun demektir.


5- Tank (Battle City-1990)

Çokça oynadığım ve oynamaktan zevk aldığım bir oyundu. Bir kalen vardı ve bu kaleni  düşman tanklardan korumak zorundaydık. En kuvvetli koruma yöntemi kalenin demir olmasıydı. Bunu kendimiz ayarlayabiliyorduk yanılmıyorsam. Oyun iki kişi oynanınca daha zevkli olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca oyunun belirli zamanlarında çıkan silah, tank gibi şeyleri alıp kendi tankımızı geliştiriyorduk.


Yazıyı aslında uzun düşünmüştüm fakat blog yazılarının uzunluğunun kısa olması gerekliliği ve amacımın sadece hatırlatma olduğu için top 5 yapayım dedim. Aslında çokça oyun var ve bunlar unutulmaz. Bunlar: Goal 3, Power Rangers, Circul Charlie, Soccer, Pinbal, Adventure Island ( Ben donlu adam derdim), Excitebike, Felix The Cat, Fred Çakmaktaş (Oyunun finali çok uyuzdu), Galaxi, Road Figter, Tiny Toon Adventures... Şimdi bakıyoruz bilgisayar oyunları çok farklı, gerçekli katsayısı arttığı için, birazda sinemasal olduğu için daha ön plandalar. En önemlisi teknolojinin son ürünleriler. Biz doksanlarda iken atari almayı karne hediyesine bağlardık belki de o dönemde yaşayanlar için belirli bir amacın meyvesi olduğu içindir.

Bizim için 9999999 in bir kasetleri hiç bir zaman unutulmaz. O kasetleri elde etmek bugün bilgisayar oyunlarını elde etmekten kolay olmamıştı.(Hala saklıyorum) Ve kasetler bozulduğunda kolonya sürerdik düzelsin diye, atari adaptörü ısındığında buzdolabına koymuşumdur, soğusun da oynayayım diye. Kol kavgaları olurdu. İki kardeş olunca oyunlarla ilgili tatlı kavgalar ederdik.

Belki ilerleyen zamanda gene bu yazının devamını yazabilirim ya da bir sega derlemesi yapabilirim. Bunun dışında oyunları internette oynamakta, bulmakta kolay, elimin altında hatıra olarak kalsın isterseniz ve bulamazsanız iletişim formuna,yorum formuna ya da ruhsuz.atmaca@gmail.com a mail atabilirsiniz. Yardımcı olmaya çalışırım.

Söz Sizde!
Yazıyı okuduktan sonra yorumsuz bırakmayınız. Atari oyunlarının sizin için ne ifade ettiğini, sizin unutamadıklarınızı yazarsanız hem bana, hem de yazıyı okuyanlara katkı sağlarsınız...