16.01.2014

Kısa Dipnot-25: Dünya Görüşü

Dünyada sekiz milyar tane yaşayış var, hepside birbirinden farklı. Belki gidişatları benzer ama türleri farklı, anlamları farklı. Kimisinin hoşlandığından, kimisi hoşlanmıyor. Kiminin sevdiğinden, kimisi nefret ediyor. Yaşayışlar belli bir yaşlanmanın ürünü; eğer çok yaşarsan, ya da çok yaşadığını sanırsan çabuk yaşlanırsın. Eğer hiç yaşamadım dersen o zamanda çok çocuksu kalırsın.

İnsanların denge ritüelleri vardır. Bu onların bu dünyayı anlamlandırmaya başladıklarında oluşan dünya görüşüyle paralel ilerler. Dünya görüşü bir nevi insanın ortalama seksen yıllık ömrünün kalkınma planıdır. Bu yüzden bunu önemseyenler her zaman başarılı olurlar. Planlamayanlar ise hayatı akışında yaşarlar.

Bazısı bu planın için sadece bu dünyada mutlu olabileceği, onu mutlu edecek: iş, para vs. gibi dünyevi şeyler, koyarken; bazıları da bunların yanına maneviyatı ekleyerek, öldükten sonra gideceği ebediyetin planını yapar. Kuracağı terazide dengeyi bu ve öteki dünyayı dengede tutacak şekilde denk getirmeye çalışır.

Bu dünya görüşünde insanı en çok zorlayan ise aşk ya da hayatının anlamı olacak kişidir. Planlamada yapılan hiç bir şey kesin olmasa da hepsi için gerçekleşmesi bireyin kendisine bağlı iken bu madde kişiye bağlı değildir. Çünkü bu iş tek taraflı değildir.

Planlamada bu maddeye hep iyi özellikleri olan ideal tipler aday olur, kimisi bireyden kaynaklı, kimisi de karşısındakilerden kaynaklı olarak elenir. Oraya öyle birini koymalıdır ki; seksen yılın 40 yılını her saniyesi ile doldurmalıdır. Zaten işi zorlaştıran da budur.

Sonuç olarak bakarsak bir şekilde oluşur bu dünya görüşü. İnsanların her zaman bu dünya için planları vardır. Dünya görüşü bir insan için önemli bir unsurdur. Çünkü bu dünyada duracağı konumu ve safı, belirleyeceği hayatı oluşturan temel unsurdur. Birey olmanın verdiği yükle dünya görüşü insanın değerlerine sahip olmasını sağlar ve bu değerler paralelinde bunlara gelecek tehlikelere karşıda korumayı...

10 yorum:

  1. Merhaba, yazınızı okumaya hemen geri döneceğim ama asıl siteme az önce yaptığınız yorum için buraya geldim: Teşekkürler! :) Beni nasıl keşfettiniz? :)

    (Şu üstteki kayan yazı butonunu nasıl yaptınız?)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurllah ara ara blogları bloglar arasında geziyorum, okuyabildiğim kadarını okumaya çalışıyorum. Beğendiklerime yorum yapıyorum. Sizinkisi de bu gezinti sonucu rastladığım hoş gördüğüm bir blogdu.

      Üsteki kast ettiğiniz haber bandı ise, ona ben bir şey yapmadım, bumerangda hazır kodlarda şablon seçiminden ayarlayarak yaptım. Eğer kastettiğiniz haber bandı ise...

      Yapımı da şöyle eğer hürriyet bumerang a üyeyseniz şablonlar>Haberler>Genel ve Şablon Boyutunu seçin var 800*30 olacak. Üye değilseniz kodları size gönderebilirim bir şekilde.

      Sil
  2. eee insan yalnız yaşamak isterse nolcak he.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teorikte yalnız yaşarım diyebiliriz ama cidden pratikte zor :))) Hemen bir arkadaş, sırdaş ararız. Bir şey bulamazsak da duvarları dost ediniriz :)))

      Aşka gelince insanların pek yalnız yaşayacaklarını düşünmem sadece doğru kişi onu bulmamıştır. Standart kaybeden olur ama üzüntüsü hep içte kalır inan :)))

      Sil
  3. hımm ben yalnızlık düşkünüyüm bak.
    insanlarla ilgim yoktur.
    benim dostlarım kitaplar müzik sinema tiyatro.
    bunlardan fırsat kalmıyo insanlara zaman ayırmaya.
    :)
    aşk ve para var bu dünyada. dünya bu ikisi üzerine kurulu.
    aşk dünyadaki en güzel şey kesinlikle.

    doğru kişiye aşık olunuyo diyosun.
    :)
    aşkta loser olmak bence büyük bi kazanç beee.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrudur :) insanlar arasında yalnızsın ama bak dostların var kitaplar ve müzik; aynı durum benim içinde geçerli. Doğru kişiye aşık olunuyo kısmını yanlış söyledim de hani olunmak isteniyor. 8 milyar arasında hangisi doğru nereden bilecez. Çoğunu göremeden mefta olacaz zaten :) Yaşadığımız habitata göre diyoruz doğru :)))
      Aşkta kaybeden olmak kazançta verdiği -bazen- yaralar olmasa :)

      Sil
  4. hah haaaa kahkaha attım vallaaa.
    :)

    YanıtlaSil
  5. Hayatımızın bir anlamı olmak zorunda mı? Ne bileyim dostların olsun, çocuğun olsun, aşkın olsun, hobilerin olsun. Ben derim ki hayatının bir merkezi olmasın! Başka başka şeylerin etrafında dönebilesin. Dönebilesin ki, biri eksildiğinde yine de yoluna devam edebilesin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki haklısın ama bir merkez olsun diğerleri de bunun uzantısı. Bu merkez iyi korunsun ne zaman yolumuzdan sapsak ayaklarımız zarar görmeyelim diye bizi oraya götürsün. :)))

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam