Mim-5

Çok uzun zaman oldu, çok uzun ayrılık oldu gibi geldi sınav telaşıyla geçen günler, bayağı yorucu, bir o kadar sevimsiz olan süreçte umarım alacağım sonuçlar güzel olur. Bu süreç içinde beni mimleyen Titania'nın Çöplüğüne yanıt veremedim. Bugün bu mimi bir cevaplayalım ne dersiniz?

Mimimizin konusu; sosyal medya kapanacak olsa ne yapardın?
Ben bu mimi kullandığım medya araçlarına göre değerlendirirsem:

Facebook eski tadını vermiyor artık, belki de popülaritesinin ona getirdiği bir zarar olsa gerek. Çünkü önceden sınırlı bir kullanıcı sayısı vardı ve orada kurulan iletişimler yapıcıydı. Şimdi ise bu durumu kaybetmiş durumda. Onun için söyleyeceğim son söz:
"Gidene dur demem, giden gitmiştir zaten, üzülürsem namerdim"


Son yılların bağımlılığı ve sosyal medyada taht savaşlarının galibi. Her ne kadar bir ayağı çukurda olsa da kullanım kolaylığı açısından iyi bir sosyal medya aracı. Hani internete girebilen orta sınıf telefonda bile tweetlere bakıp tweet atabiliyorsunuz. Ben pek kullanmıyorum ama işte arada bir agresifliğimi paylaşıyorum o kadar. Twitter sana son sözüm:
                "Ah twitter vah twitter, gidersen ben kimlere saçmalayacağım kelimeleri twitter"


Blogger'ı kullanan herkesin mecburen kullandığı  ve daha sonra facebook gibi takıldığı google yaması gibi bir sosyal medya aracı. Google+ sana son sözüm:
"Gidersin güle, her yerin ayrı bir yere... Seni blogger yamaması seni, yatacak yerin yok ey zalım, hıh..."

Kendisiyle yeni tanıştık ama herhalde pek iyi arkadaş olmayacağız. Arada bir photoshopladığım fotoğrafları paylaşıyorum fakat telefon uygulaması olan kendilerini bilgisayardan kullanamam da ona verdiğim değerdir.(Bir takım programlar sağ olsun.) Ona sözüm:
"Fotoğraf paylaşmak iyi güzelde, düne kadar vasıflı üç beş güzel fotoğrafçı varken şimdi çıkardın kendini fotoğrafçı sanan vasıflı görünümlü vasıfsızlar. Selfie'ye girmiyorum, haydi git"


Blogger için söylenecek bir şey yok herhalde, söylersem darılır, sonra ben kendime darılırım.
"Gitme, gidecek biri varsa o da benim! ya da hiç zorlamayalım usta beraber gidelim" derim.

Mim için bir kez daha teşekkür ediyorum, umarım okurken birazcık olsun keyif alırsınız ayırca bu hafta çekilişle kitap kazandığım (anlamlı bir hediye), ve Atmaca'yı açtığımda tanıtığım ilk kişilerden ve candır diyebileceğim kişi olan Sui'ye ve benim için güzel yorumlarda bulunan, başarılı blogger kitap yazarı Deeptone'a, bunun dışında kendisini çocuk sandığım sonra instagramdan (hemen instagramını araştırmayın he!!!) melek olduğunu gördüğüm Dondurma Delisi  ne ve  mimini cevaplayamazsam da (cevaplamaya çalışacam) çok mimnnettar kaldığım Uyuşuk Hayalperest'e teşekkürü borç bilirim ve programı  bitirmeden önce herkese derim ki:  "Sevgiyle kalın, mutluluklar sizin olsun..."