Hayat insanı bir yerden yakalar, bunu anlamak anlamlandırmak çok zordur ama yakalar o lanet. Ne senin ona bir "dam" sorma yetkin vardır; ne de onu durdurabilecek güç kapasitesi... Hayat bir "KARABASAN"dır. Ne korku filmleri ütopyasındaki gibi bir gece ansızın gelen fantastik yeraltı edebiyatı kıvamında sahteci normda da, ne de gündüz normalliğinde sıradan insan gevşekliğinde alışılagelmiş normdadır.
Hayat karabasandır, sevdiklerini düşünmeden alabilecek kadar zehir gibi, nefretlerini tatmin edecek kin tohumları gibidir. İşte fotoğrafta görülen -tabi deforme edilmiş- "BABAYAGA: John Wick" ya da benim sevdiğim öykündüğüm "MAX PAYNE" güzellemelerimin hepsi de bu hayat lanetine kurban olan karakterlerdir. Yaratımları hep karabasanlarının yaptığı acılara olan intikam silsileleridir. Sürekli kaybeden karakterlerdir bunlar! Sürekli kaybetmek nedir bilir misin?
Bazı insanlar mutlu olurlar, bazı insanlar unutulurlar. (Foto: John Wick Filminden) |
İşte bilmeye başladığın an, yaşamaya başladığın an demektir. İnsan zaten bilgiyi uygulamaya başladığı an öğrenir. O an motor çalışmaya başlar ve film makarası dönmeye başlar. Ve sonra "KAYIT" sesi duyulur. Hayat, karabasandır. Fakat bu karabasan değişmecidir. Yani önce senden bir şeyler alır. Sonra seni üstüne çekerek karabasanlaştırır...
Yazıya not: "Bazı insanlar mutlu olurlar, bazı insanlar unutulurlar."
"Hayat zor" demişler kısaca.
YanıtlaSilBenim en sevdiğim tanımlamaya yüz yaşındaki alışılmadık gelişmişlikteki, her zaman rastlanamayacak ruh büyüklüğündeki birinden gelmişti. Sorusu şuydu;
"Annen baban sağ mı?", "Karnın tok mu?", "Sırtın pek mi?"
Verilen cevaplar evet idi. Ve duyulan karşılık da "Desene cennettesin." olmuştu.
Umutsuzluk olmasın yazılarınızda. Karabasan filan gelip geçer. Hayatın çok yüzü var. Acısı, acıya tuz basanı, tatlısı, sevinci. Biraz iyi düşün iyi olsun iyimserliği çöksün, karabasan dışlansın -out diyorlar ya-. Çekilenler vardır, hayat diye geçiştirmek kolay olmasa da yapılacak şey yoksa başka geçmiştekiler için ;
"Olmuşla ölmüşe çare yok" denildiğini hatırlamak gerek. Kendinizi yiyip bitirmeyin. Hayat sürüyor. Baharlar gelecektir hayatın içinde mutlaka :) Çünkü hayat baharsız sürmez :)
Tamamen haklısınız. Fakat bu benzetimi yapmamdaki gaye insanların hayatlarındaki anlamları bu karabasanlarla bulmaları. Hatta süper kahraman imajlarının yaratımı hep bu incelikte gelmiştir. Ama çok haklısınız hayatın günü gününe, gündüzü gecesine uymaz. :)
SilSen dilediğin gibi yaz oğlum. Psikiyatrım bana, başkalarını mutlu etmek için değil, sen keyif alacağın için yap ne yaparsan demişti. Hayat karabasan olur uzunca süre üzerimizden kalkmaz, bunu herkese yapmaz, yapmadıkları seni anlamaz. Tabii ki soluk aldırır ama o süreç onun "sen dinlen de, ben yine saldırırım" sinsi sessizliğidir. Benim için geçici olan her şey yalandır. Yazın güzeldi. Yaz oğlum. Anlayanlar mutlaka çıkacaktır. Ama kimse çare olmayacak bunu biliyoruz. İşte o zamanlarda kullanalım hayatı, onu en sevimli yerinden tutup karışarak.
YanıtlaSilTeşekkür ederim ablam. Bu ara bloglara uğrayamıyorum ama elimden geldiğince bu alanı kullanıyorum. Yaşadıklarım hep deneyim alanı, bugüne kadar düşüncelerim zamanla hep değişti, yarın da değişir. Yazdıklarım bir sitem amacıyla değil, tespit amacıyla. Güzel şeyler yapabilirsem ne mutlu.
Sil