Geniş bir kıyısız çerçeve,
İçinde insanlar yok,
İçinde ben yokum,
Boşluğa bakıyorum,
Önümü göremediğim için,
İnsanları göremediğim için korkuyorum,
Umutsuzum,
Ağlasam mı bilemiyorum!
Gözyaşlarım çözemez bu durumu,
Umutzusluğum,
Ruhsuzluğum,
Bir şey yapmaz bu soruna.
Bir şey yapmaz bu soruna.
Çerçevede her şey eksik,
Kompozisyon yok...
***
Kayboldum galiba,
Anlamını bilmediğim denizlerin boşluğuna bakarken,
Kara parçasını gözlerimden kaybettim,
Oysa istediğim sadece birkaç dakika dinlenmekti!
Şimdi baktığım boşlukta,
Sıkışmış insanların hep istediği sonsuzluk fonu var...
***
Bilinmezliğe bilinirlik katmak çok zor... |
***
Bakıyorum,
Konduramıyorum,
İnsanlar yokken dünyanın adına anlamlar betimlemeler konduramıyorum.
Boğuluyorum,
Kurtarıcım olur mu bilemedim!
Ayaklarımın altında zemin yok,
Arkamda,
Sağımda ya da solumda,
Sadece boşluk...
Bugüne kadar kalabalıklarda boğulan bedenim,
Boşluklara kurban oluyor...
Cesedi taşa, toprağa ulaşmadan bir hiçlik evreninde,
Sadece havada aslı kalarak kimsesizce çürüyecek,
Bu korku,
Bu yokluk,
Korkutucu...
İnsan ölmeyi de,
Sevmeyi de,
Bildiği diyarlarda yaşamaya hasret,
Boşluklara isim vermek çok zor,
Boşluklarda hayat ummak,
Bilinmezliğe bilinirlik katmak çok zor...
...Ruhsuz Atmaca
Sevgiyle Kalın...
Belkide sonsuzluk gerçek varoluşun bir şartıdır...
YanıtlaSilBelki de ama varoluşsal sancılar biraz sıkıntı. Yaşantı beklenti hep bir ebedilik temelli. Psikoloji dinamiği de buna bağlı tabi.
SilÇok sevdimmm!
YanıtlaSilTeşekkür ederim organizatör. :)
SilÇok beğendim, kalemine sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilBilinmezliğe bilinirlik katmak zor evet; ama biraz umursamazlıkla marine edilmiş koyvermişlik katılabilir belki...
YanıtlaSilBir ama bırakılırsa o koyvermişliğin sonu kötü olur. Bırakmak gerek, ardına bakmadan. Eğer o kafa biraz çevrilirse insanın ibadeti sarsılır.
Sil