15.06.2015

Okumak İsteyen Beyinlere...

Hepimiz birer yarış atıyız, doğum da annemizin karnından bizi dışarıya atmasıyla birlikte başlar bu amansız yarışımız. Hep bir şeyin üstünlüğünde ucunda kotası olan başarıların birer adayı oluruz. Hep bu yarışı hayatın bir ürünü olarak tarif eder avuturuz. Ölene kadar yarışırız, hep bizim gibi yaratılışa sahip olan et yığınlarından üstün olmaya onları ezmeye, yok etmeye çalışırız. Hükmetmek için vahşileşiriz, zulm etmek için canileşiriz.

Üniversiteyi bitirdiğim şu günlerde bu ağın içine bende girmek üzereyim ama bu yazının konusunda ben yokum orası ayrı. Malum bu hafta cumartesi, mini mini birler, çalışkan ikilerin LYS sınavları vardı. Hani bizim yarışlar için gerekecek olan şampiyonların ve bu yarışa renk katmak için giren piyonların olduğu sınav. Bir zamanlar bende girdim bu sınavlara bende piyonlardandım, sonra bir şeyler oldu şampiyonlardan oldum. Bu sınav psikolojisi ile ilgili komik bir şeyler yazayım dedim hem güleriz hem düşünürüz diye bakalım neler çıkacak.

Öncelikle sınava giren tüm kardeşlerime umduklarını almalarını, başarılı olmalarını, hayata olumlu şeyler katan bireyler olmalarını dilerim. Bizde yıllardan beri süre gelen sınavla seçme eyleminin son şeklidir, YGS-LYS. Tüm sene hazırlanırsın; günün, ayların, saatlerin, dostlarını feda edersin ama ne için yaparsın sadece o mübarek bir gün, 135 dakika için. (sınavın dakikasını benim gittiğime göre yazdım) Tüm yılın çalışması sonucu o gün birer test çözme makinası olursun. Yani terminatör; o gün miden ağrıyamaz, geç kalkamazsın, heycanlanamazsın ve kaybedemezsin yoksa bir senen ziyan olur. Ağlarsın, ama kaybedemezsin bir senen ziyan olur.
Hayatımız Sınav
Bir yıl yüzotuzbeş dakika...
Hep sınava giren olduğum için sınav dışındaki ortamın havasını pek görmek bugüne kadar nasip olmamıştı ama geçtiğimiz cumartesi yiğenimi sınava ben götürdüğüm için bunu da yaşamış oldum. Hani dışarısı da içerdekiler gibi 135 dakika boyunca sınav veriyor. Onlar da terliyor, ve üzülüyorlar, bunu görünce babamın beni dışarda beklerken neler çektiğini anladım, orası ayrı. Şimdi bu sınav gününü ve psikolojisini maddeleştirecek olursak;

1- Okunmuş bir takım şeyler ve imana gelen zihinler...
Sınav sabahı aslında tam bir psikolojik savaş vardır. Herkes sessiz sınava girecek genç beyin kendinden emin ya da öyle olduğunu gösterir. Tabi çalışma dışında maneviyatta devreye girer. Gel ki bu durum çalışmayanlarda daha çoktur. Tam sınava doğru yol alacakken annemiz ağzımıza bir takım şeyler çıkar. Nedir? diye soracak olursanız; "Okunmuş evladım yardımcı olur..." tarzı bir cevap alırsınız.

Bunun dışında; düşen bir uçakta ateist bulamazsınız, sözü gibi çıkmayan candan ümit kesilmez hesabı, genç beynimiz yaradanla pazarlığa girişir. Çokça duyduğum klişedir: "Allah'ım sınavı kazanırsam 5 vakit namaz kılacam!" Tabi kazandıktan sonra ikinci sene, o bar senin bu bar benim oluyor orası ayrı...


2- Sınav yeri telaşı...
Sınava çalışanlarda olmayan bir durumdur ama çalışmayanlar ve formalite icabı giren iddasız kişiler için son gün bakılan, hatta sabah kalkıp gidilecek şekilde hazırlanırlar. Genellikle son dakika yetişilir ve kapıda görevliler tarafından bir takım eksiklikler yüzünden geri çevrilirler.

3- Sınava girenler kim...
Hani bir sene boyunca belki olay "çocuğumuz sınava hazırlanıyor!" şeklinde düşünülebilir ama bunu aile bazlı düşünmek gerek. Çünkü o geleceğin bir parçası onlar ve bunu çokça sınav çocuklar girdikten sonra onları sınav kapısında bekleyen babalarda, analarda görmek mümkün. Kimisi yanında getirdiği Kur'an ı okuyarak bunu yaparken, kimisi sağ solda volta atarak "acaba evladım ne yapıyor!" şeklinde bunu belli ediyor. Çocuğu sınavdayken yanında getirdiği örgülerini örenler onlar bence en iyisini yapıyorlar...

Bunun dışında orada tanıdığı birini ya da orda tanıştığı biriyle sohbet eden velilerin sürekli kendi çocuğunu övme çabası yüzyılın çakallık çabasıdır, hele ki karşıdakinin çocuğu sınavın kaybedeni ve bunu babası, anası biliyorsa çok acı. Çok övme sonucu sınavdan erken çıkan esas oğlan "sınavım kötü geçti" derse, o ana kadar eziklenen diğer velideki thug life gözlüklerini görmek çokça mümkün...

4- Sınava giren tipler...
Hani bu istatistik tutmak için kesin ölçü değildir ama belirleyicidir belli ölçüdür. Eğer çok artistçe geldiyse hiç çalışmamıştır, goy goyuna girer iki soru çözer, hedefi açıköğretime girmektir. Eğer etrafına ara ara gülerse bu çalışmış ama kararsız ve gelecek planı belirsizdir. Eğer sadece önüne bakıyor ve bir rocky misali hangi hamleleri yapsam? düşüncesinde bir kafadaysa ondan korkun o sınavı kazanacak diyebilirim.

5- Son olarak sınav sonu...
Aslında vücuttan terin atılması gibidir. Erken çıkanların etrafı kesip sınavın boşluğunu anlatırken, son çıkanın emin baştaki gibi çekingen yürüyüşü de sınavın kazanımını gösterir. Ama sınavın sonunda erken çıkanların sınavdan bir haber olmalarına rağmen sorulan sorulara "Sınav kolaydı ben yapamadım, ama kolaydı..." demelerini de es geçmemek gerek.

Ama şunu söyleyeyim ALES ve DGS ye girdikten sonra YGS-LYS nin ne kadar çocukluk havasında geçtiğini biraz alt klasman bir sınav olduğunu düşündüm. Çünkü bunlarda ailenin sorgulayıcılığı var diğerlerinde yaptıysan yaptın ulen, sanki bana okuyon kafası var. Umuyorum bu sınavların sonunda hak eden, bir sene boyunca verdiği emeklerin karşılığını alan insanları hak ettikleri yerde görürüz. Sınava giren dostlara bir kez daha geçmiş olsun, kalan diğer sınavlara gireceklere şimdiden başarılar. Bu sınav hiçbir zaman moralinizi bozmasın okumak isteyen er ya da geç istediğine ulaşır, sağlıcakla kalın...

12 yorum:

  1. eh siz her şeyi söylemişsiniz efeniiimmmmm. bize de katılmak düşer..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, söylenecek daha da çok şey var. :)

      Sil
  2. :D Benden iyi yarış atı olur o zaman .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yav deme öyle sen artık geçtin bitirdin senden ve benden geçti o işler :))

      Sil
  3. Amaaaan bu sınav mınav işleriyle insanın ömrünü tüketiyolar ha! Bıktık gari...
    Şiiişt! Sen kahveyanikitaba hiç gelmiyosun diye duydum, ayıptır kardeşim, bekliyoruz... :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi hepimiz birer yarış atı olduk.
      Bu ara hiçbir bloga uğruyamıyorum kusura bakmayın. Mezuniyet, iş arama telaşı, ailede sorunlar bayağı bir yoğunluk var. :(

      Sil
  4. Pazar günü matematik sınavına ben de girdim ikinci üniversite için ama girerken halim tam olarak dediğin ara ara gülen tiptendim. Çalışmadım, bunun için fazla yoğundum okulla birlikte ama eskiden kazanmış olmanın güveni vardı tabi bir de aynı zamanda "ikinci kez ne okuyacağım" olayı var ki tam kararsız kitleydim ahahahaha. Ve sınavda gerçek anlamda ağzının suyu aka aka uyuyan tipler vardı şok oldum resmen ygs 50 tl lysler tanesi 30 tl az değil yani gelip uyumak nedir ya? Bu arada ben sınav sonunda "lisede ben bunlardan daha zorlarını yapabiliyordum hatırlıyorum ama nasıl yapıyordum hatırlamadım" dedim durdum. İnternetten kurallara formüllere falan bakınca bir anda aydınlandım ama "aa şöyleydi bu" "bu da böyleydi.." "tüh ya" diye geçti zamanım ahahahahah. Neyse benimki şımarıklığım ve lüksümden kaynaklı bir girmeydi umarım dediğin gibi bu sınavı gecesini gündüzüne katan o tipler kazanır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vay be bir tane yetmemiş iki taneye dönmüşüz, o zaman sana bir değil, iki değil, üç değil, ... tam 10 üniversite nasip olur inşallah :)) 50 tl onlar için önemsizdir belki ama onlar genellikle açık için çabaladıkları için ya da iki yıllık zaten bir tane soru çözse giriyor. Senin için üzüldüm ama halledersin sen inşallah. Kısa bir tekrarla seneye hazır olursun sen :))

      Bunun dışında bölümün ne bilmiyorum ama onun üzerine bir yüksek fena olmaz yeniden sil baştan bir üniversite yapmak yerine böylesi daha iyidir bence.

      Sil
    2. Kişinin kendi tercihi tabi onlar da bir şey diyemem. 3 lys + ygs benim bütçemi fena sarstı valla sırf bu yuzden kazanmak isterdim ama çalışmayınca ya da tekrar yapmayınca olmuyor tabi. Umarım olur bir yerler :)

      Bölümüm peyzaj ama bu alanda ilerleme konusunda çok emin olamadığım için girmedim alese ama bir yere girmezsem bu bir sene benim için düşünme ve karar verme senesi olacak işte :)

      Sil
    3. İki yıllıkta iken iki sene boyunca bende bu ygs-lys illetine iyi para bayılmıştım. Sınavlara sırf para verdiğim için yanmasın diye giriyordum. Ama dgs den sonra artık dur bu bölüme odaklan ve değiştirme oldu. Tercihler önemli eğer mesleğini sevmiyorsan yönel farklı bir bölüme. Fakat önündeki bir sene dinlenme olmasın bir karar ver eğer farklı bölümse çalış sınavına. Umarım iyisi olur. :))

      Sil
  5. valla ya at gibiyiz sadece sınavla kalmıyor be ruhsuzum bi de iş hayatını gör attan beter oluyosun arap atına dönüyon bu ne yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkan halimiz yaman, bende de okul bitti, ne atı olurum bilmem ama bu çarkın bir parçası olacam galiba. :))

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam