8.07.2017

Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmaz...

Güçsüz kalmak insanın midesini bulandırıyor. Hele ki kimsesiz insanın güçsüz kalması çokça yokluk içeriyor. Bunca sıcağın ortasında kimsesiz biri olmak çok zor. Ne olacağını bilememek, umutlar tarafından ihanete uğramak...

Acaba birileri var mı diye bakılan kapıların ardında, boş bir duvar görmek yazık ediyor. Hayat yoksullaşıyor, insanlar yoksullaşıyor. İnsanın derdi yaşamak olduğu andan itibaren, her insan rakip oluyor. Ne olacak yani yaşamak için yaşatmamak mı gerekecek! Var olmak için yok etmek mi gerekecek!

Galiba gerekecek, üstü örtük kalplerin ardında kaybolan sevginin neresinden tutabilirsin, kolu kalmış mıdır ki sana kolunu uzatsın... Bunları düşünmek güçsüzleştiriyor, birde şu lanet hayatta birçok şeyi başardım deyip övünürken ardına bakıp yaptıklarının geleceğine bir çivi bile çakmadığını görmek, işte en büyük hiçlik o...
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmaz...
Özgürlük kalplerden ayrıldı, örtük anlamlar iktidar oldu...


Ruhu emen, soğuran bir şey var bu dünyada, Hollywood fantastik filmlerinin konusu olan bir şey bu. Kalpler kilitlenmiş gibi, sadece beyin fonksiyonlarında dünya akılcılığıyla ilerliyor her şey. Oysa tüm gerçekler aslında insanlığın sakladığı büyük bir yalan. Bu yalanı yarın bir kuşa, böceğe, bitkiye ya da bir yaratana nasıl anlatacağız orası muamma...
Sevgiyle Kalın...

Journey Soundtrack (Austin Wintory) - 01. Nascence


8 yorum:

  1. yalnızlığa kendini alıştırmalı insan derim, bilmiyorum sen ne dersin :) kalemine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahah değil insan, hayvanlar bile yalnızlığa alışıtırması zordur derim. Hayat bu tek başına anlamlı olmaz herhalde. Bu arada teşekkür ederim. :)

      Sil
    2. Tamam da insanlara bağlanıyosun sonra çrkip gidiyorlar sonrası hüsran

      Sil
    3. Yapacak bir şey yok her şey insanlar üzerine senaryo edilmiş; şiirler, şarkılar.

      Sil
  2. Senin yazını yazdığını gördüm ve gelmek istedim. Yazısını merakla okuduğum ve sevdiğim nadir kişilerdensin:) senin yazdığın yazıları okuyunca daha samimi ve yakın hissediyorum seni tanımasamda:)
    Bu yüzden hep yazmalısın atmacam :)

    Aslında her insan güçlü olmak istiyor. Bende istiyorum . Kimseye muhtaç olmadan kendi özgürlüğümde yaşamak için istiyorum. Ama bu durumdan ne kadar korkarsam o kadar muhtaç kaldım ve kısıtlandım. Her insanın güç anlayışı farklı oluyor zaten.
    Birazı paradan birazı aileden birazı aşktan güç alıyor. Ben ise kendimden güç almak güçlü olmak istiyorum. O zaman ne olursa olsun hep umudum olacağını düşünüyorum.
    Peki rakiplerim var mı? Var
    Hatta iyi insanlar birbirine daha iyi rakip oluyor çünkü bazen iyilik yapıyorum derken karşı tarafı savunmasız bırakıyoruz..
    Güç isterken en çok kendi huzurumu arıyorum galiba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, elimden geldiğince bir şeyleri ifadelendirmeye çalışıyorum. Eskiden hiç yapamazdım ama şimdi büyüm galiba hisler biraz yerleşti tabi.
      Bence kendini ihmal etme, kendin ol değerlerini kendi çevren üzerine kur, şuanda seni bağlayan sebepler olabilir, bunlar geçicidir. Ben böyle düşünüyorum elbet nasipse gelecektir özgürleşmenin vakti. Huzur insan hayatında gizli kalmış bir ihtiyaç elbet bulur seni.

      Sil
  3. Nazım Hikmet; 'ben yanmazsan, sen yanmazsam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa,' gibir bir şey söylemiş.. Oysa şimdi, günümüz insanı, bana dokunmayan yılan bin yaşasın der gibi... Herkesin derdi yaşamak olmuş demişsin.. Evet.. öyle.. ama onların bildiği yaşamakla bizim bildiğimiz apayrı şeyler bence. Sen ben bizden sonrakilere nasıl hesap vereceğimizi düşünürken onlar; bana yetsin de, gerisi boş havalarında... İstanbul'un halini görünce bile anlamak mümkün bunu.. Bir İstanbul kaldıysa tabi.

    Bir büyüğüm 'başımız öne eğik, bu nedenle ilk kendimizi görüyoruz, ilk kendimizi hesaba çekiyoruz,' demişti... İnsanların başları hep yukarıda bugün.. Gördüklerimiz hep başkaları..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazım Hikmet hoştur söylemleri, son yıllarda unuttum, ara verdim dönmem gerek galiba. Günümüzde insanlar insanlara o kadar çok bağlandı ki yargılanmaktan korkar oldular, bu insani şiddet, zamansız tevekkül aslında.
      Bunca yaratılışın sahibine veremeyeceğimiz hesap daha kötü çünkü o ağır olacak, yok ettik göçebe iken daha iyiydi hayat gelip geçiciydi, insanlar vahşidir ama amaçları savunmaydı, şimdi ise hep fazlayı istemek yazık ne diyeyim. Son söylediğin sözle zaten bir kez daha efsane yarattın bu yazı üzerinden, teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam