Hep yanında olsun istiyorum, gitmesin, bitmesin bu anılar, bitmesin bu ilk aşk, son umut... Ama bilmiyorum, zaten giden bir şey var ve ben o giden şeyi kaydedip, defalarca başa sarıp dinliyorum. Gelmeyeceğini bile bile, tekrar sevmeyeceğini göre göre, hep o içime gömdüğüm saçma umutlarla yaşıyorum...
Gelmeyecek biliyorsun, ne gerek var bu kadar ziyana, kalbim zaten harabe olmuş, yıkıntılar biri bin olmuş. Ne diye artık bu yıkıntılar arasında onu arama çabası, ne diye onun enkaz altında kaldığını düşünmek... Belki de çok sevmekten, belki de kaybetmenin kabullenememesinden bilemiyorum...
|
Biz hangi sahilin emekçisiyiz... |
Bilmen gerek o enkazı yapan o değil mi?, seni yıkan yok etmeye çalışan, o katil. Sen her defasında hapsettiğin benliğinde, o giderek daha da güçleniyor, kazmaya, oymaya başlıyor kalbini. Hissedebiliyorum, artık kuruyorum, o bu kalpte kaldığı sürece de kuruyacağım biliyorum ama ne yapabilirim hala
seviyorum!
|
Artık gitmeli miyim? Yoksa kalıp tüketmeli miyim boşlukları? |
Sevmek çürümeye değmez mi? Sevmek bir ömür çürümeyi gerektirmez mi? Belki de sen yanlışsın, böyle ölmek daha güzel değil mi? En azından onla gideceğim. Onun bana verdiği, bana yaşattıklarıyla, bana verdiği her nefesin anlamıyla...
Yaşmak güzel bir şey biliyorsun, yaşlanmakta. Ama eğer bir kişinin peşinde bu denli kalırsan ne yaşamak, yaşamak olur, nede yaşlanmak yaşlanmak. O seni bıraktı, kabulün değil midir? Hani nerde göster bana, bir görelim o hanımefendiyi... Eee göremiyorum! Kör mü oldum yoksa! Aaaa sende göremiyorsun, o zaman görünmez bu!
|
İçimi kemiriyor bu anlamsız sorular...(Fotolar:Max Payne-3 oyunundan) |
Kabullen artık, çekip gitti, eziyet çek diye sana anılarını bıraktı, amacına da ulaştı, o virüs gibi işledi kanına hem bak, başta yürüyordun, şimdi sürünüyorsun. Yaşamak ya da yaşlanmak bunun için durduğun o saati yeniden çalıştırmalısın, bırakmalısın, kurtulmalısın ondan, hadi kalk gidelim zaman daralıyor yaşaman gereken çok şey var daha. Daha ne aşklar, ne acılar var hayatta, bırak akrep yelkovan o ekseninde oynamaya devam etsin, bırak şu gözlerin o katilden başka yeni güzellikler görsün. Eğer bugün gelmezsen takılıp kalırsın bu amansız
ARAFta kurursun, çürürsün ama ölmezsin, ölemezsin...
The Late Goodbye
Not: Malum yaz ayı bende bu ay dolayısıyla üniversite başlamadan önce dinlenmek amaçlı 10-15 gün buralarda olmayabilirim, yarın falan belli olacak, sonra bu Atmaca farklı diyarlara kaçtı demeyin, blogu yalnız bırakmayın, kendinize iyi bakın, ara ara blogu kontrol edicem tatile çıkmadan önce bir içerik daha girebilirsem ne ala... Bu arada
Ne Dediler? sayfası oluşturdum, varsa siteniz, blogunuz
Ruhsuz Atmaca'yı yorumladığınız bir yazınız olursa yollayın sergileyelim. Sevgiyle kalın...
Sevmek.. ama sevilmeden sevmek..
YanıtlaSilİki tarafa da zararı yoksa neden olmasın ki.. ama zarar veriyorsa ortada yanlış olan birşey var demektir.
Ve iyi tatiller olsun :)
Sevmek zor bir şey, hele karşılığı yoksa, insanı verem ediyor, yaşam sevincini alıyor. Atsan olmuyor, atmasan da. Çünkü onla yaratığın hatıralar var ve onları bir benlikten silmek zor.
SilÇok teşekkür ederim 4 yıl sonra ilk kez tatil yapacam, bir işte de çalışmıyorum ama tatil yapamamışım nedense :)))
İyi tatiller dilerim efendim . Çekip gidenlerin bıraktığı insan hep o zamanda kalır. Çekip giden seni unutmuştur bile :( Emeğine sağlık efendim.
YanıtlaSilBende bir çekip gidebilsem kendimden... Çok teşekkür ederim, yoksun bu aralar :)
SilNerelerdesin bakalım :)
YanıtlaSilRamazan bitti bir memlekete kaçtım, bayağıdır gitmiyordum, birde çok yıprandım onun stresini atayım dedim... Çok teşekkür ederim sorduğun için :)))
SilTeşekkür ederim, varolun, elimden gelidiğince takip etmeye çalışacam... :)
YanıtlaSilHer giden unutup gitmez sonuçta..
YanıtlaSilHayat bu belli mi olur ;)
Geldin miiii :D
Unutmak diye bir şey olsa bu kadar mutsuz insan olur muydu? Geldim yaw bir hafta falan oldu ama daha kendime gelemedim, aslında gelmek istemiyordum ama şartlar işte... :(
Sil