22.11.2013

Sociological İmagination/ Sosyolojik İmgelem

Günler geçiyor, aylar birbirini kovalıyor, bugün insan dediğimiz kişiler yarın kişiliklerini kaybediyor. Bu gün beyaz olanlar yarın siyah oluyor. Dün birbirini düşünenler bu gün düşman oluyor. Temel sorun, zaman ve şartlar...

İnsanlar içlerinde iki tür evreni taşır, melekler evreni ve şeytanlar evreni. Genellikle saf duygularla doğan, kötü nedir bilmeyen insanlar, zamanla ona en savunmasız anında yanaşan şeytanla tanışır ve kötü bir yapıya bürünür. Düne kadar beyaz olan, saf olan şeyler, siyah olur bulanıklaşır.

Günümüzün en önemli problemidir, "toplumsal sorunlar". Bakıldığı zaman bütün olarak görülen bu sorunlar esasen hep bireyin bir ürünüdür. Başta bir kişinin tepkisi olan şeyler bir anda toplumun kanayan meselesi haline geliyor. Başta ufak bir kıvılcım, kuru bir öksürük, ufak bir nokta gibi görünen durum, ona müdahale edilmeyince geri dönüşümü olmayan sonuçlar, çözümü zor problemler doğurur. (Bu konuyu en iyi C. Mills -Sociological İmagination kitabından öğrenebilirsiniz.)

Dün bir kişinin işsiz kalması çok büyük bir problem değilken bu gün binlerce, milyonlarca insanın işsiz kalması büyük bir problem, ya da dün bir kişi eşinden şiddet görürken ve bu aile meselesidir deyip müdahale edilmezken, bugün binlere kadının eşinden şiddet görmesi büyük bir problem. Dün bir kişinin yaptığı işten memnun olmaması bir problem değilken bugün insanların bundan şikayet etmesi büyük problem.

sosyolojik imgelem
Bireysel sorunlar toplumu etkiler, çünkü her birey bir toplumdur...
Günümüzün bu anlamda en büyük problemi ise "bireysel yalnızlaşma"dır. Bunu biz asosyalleşme olarakta çevirebiliriz. Her birey kendini gelişim çağında aktif olarak görse de, günümüzde birçok birey sosyal hayatın asosyalleri. Gelişen dünya, değişen tercihler sonucu bir çok insan geçmişini arar oldu, yapılan her işin yapaylıktan öteye gidememesi, saflığını kaybetmesi bunun en belirgin göstergesi. Buna bir örnek verecek olursak; bundan 10-15 yıl önce mahallede top oynayan çocuklar birbirleriyle karşılıklı ve direkt ilişki içindeydiler. Bilgisayarın ve diğer teknolojik aletlerin eve girmesi bireylerde yalnızlaşmayı tetikleyen en büyük unsur oldu. Mahallede top oynayan çocuklar ve onların aileleri direkt ilişkileri yerini sanal ilişkiler aldı.

Bunun sonucunda da toplumsal ayrımlar, kopmalar meydana geldi. Herkes kendinden bir haber durumuna düştü. Fiziksel olarak bütünlük olmasına rağmen, zihinsel olarak ayrılımlar başladı. Bu büyük bir tehlike ilerde belki de her insan kendi ülkesini kuracak, milyonlarca bayrak, milyonlarca marş olacak...

Bugüne Baktığımızda... 
Hepimizin kardeşi, çocuğu var, bu yazıyı okuyanların kimisi anne, kimisi baba, kimisi abla, abi günümüzün en temel sorunu çocuk yaştaki kötü alışkanlıklar, sigara içki gibi. Bundan 15-20 yıl önce bir çocuğun böyle bir şey yapması zorken, hani korkacağı üzüleceği dayanak varken günümüzde normal bir davranış haline dönüştü. "İçmeyeni dövüyorlar" gibi durum söz konusu.

"Tek amacı çocukları sevmek" şekilde olan bazı geri, gelişmemiş beyinler küçük yaştaki çocuklara taciz tecavüz etmekte. Son dönemde, Polis intiharları artıyor ve bunlar normalmiş gibi davranılıyor.
Bunların hepsi toplumsa problemler (Public İssue). Temeline indiğimizde ise hepsinin başlangıcı kişisel problemler (Personal Troubles)

Çözümü genelde aramak sıkıntıdır. Çözümü bulabilmek için bireye inmek gerekir. Bireysel sorunlar büyüyerek toplumsal bir soruna dönüşmekte. Çözümü en iyi özetleyen söz: "Yılanın başını küçükken, ezeceksin"

Not:
Bu yazıyı okuyan herkes bu yazıyla ilgili bir yazı paylaşabilir. Bloggerlar arasında toplumsal meselelere bakış olarak değerlendirilebilir. Okuyan herkesi kendi açımdan "mim"liyorum. Yalnız herkesin hesabı kendi özgür alanı olmasına rağmen yazılarda siyasi, politik görüşlerden çok benim yazdığım gibi olması daha etkili olur. Yazıyı yazanlar yorum formuna, iletişim, yada sosyal hesaplardan link bırakmadan (önceden sıkıntı yaşadığım için) yazıyı yazdığına dair "benimde bu konuda yazım var vb." şeklinde bir ileti bırakırsa sevinirim.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam