Kısa Dipnot-14: Doğru mu? Yanlış mı?

Hayatımızın her aşamasında olan ilk önce iş  hayatımıza, sonra evimize daha sonrada yatak odamıza kadar giren teknolojiyi ne kadar tanıyoruz! Genelde her şeyi bildiğini sanan insanlara "ukala/çok bilmiş" deriz ya teknoloji konusunda da aslında hepimiz birer "ukalayız". İnsanlığın gelişiminin olduğu her dönemde popülaritesi olan farklı farklı durumlar oldu. Bu da o dönemin belli bir rasyonellikte popüler kültürünü oluşturdu.

Popüler kültür her ne kadar günümüz hayatında kullandığımız bir tanım olsa da genel anlamıyla her dönemde fenomen olmuş olgu ya da olaylara verilen bir addır. Her dönem, insanlığın ilerleyişine ve bir takım durumlara bağlı olarak bir canlı yada cansız varlıklar, bir şekilde kendisini insanlık için önemli olarak adayan bir unsur oldu. Ve o dönemde üst sıralarda kalmayı başardı. Kendini bir şekilde vazgeçilmez kıldı. Herkes onunla yattı, onunla kalktı.

Her ülkenin kendi popüler kültür elçileri oldu. O ülkenin evladı, o ülkenin canı kanı her şeyi. Bir nevi insanları bir konuda birlikte hareket ettiren unsurlara popüler kültür diyebiliriz. Tabi ki bir durumun vazgeçilmez olabilmesi için o şeyin belli bir altyapı düzeyinde hazırlıklarının yapılması ve daha sonra halka arz edilmesi gerekir. Ve sunulduktan sonrada onu keşfedecek bir yetenek avcısını unutmamak lazım. Halkın güvendiği, saydığı, o delikanlıya.

Günümüz dünyasına baktığımızda artık ülkelerin durumu ne olursa olsun teknoloji yaşlısından gencine, zengininden fakirine herkes teknolojinin bir bağımlısı olmuş durumda. Uzun süren savaşlar sonucunda ülkeler artık yenileşmeye ve bu yenileşmeyle birlikte kendi halkının refah düzeyini yükseltmeye başladı. Bunu yapmada da -geçmişte de önemli olan- teknoloji bir araç olarak seçti.

Günümüz teknik ilerlemelerine baktığımız zamanda bilgisayar alanındaki ilerlemeler ve ona paralel olarak interneti görmek hiçte yanlış olmaz. Artık insanlar ne şekilde olursa olsun; ister kendine özer yani hususi, ister başkalarına ait araçları kullanarak bu ortamın içinde kendisine yer buluyor. Yani bu ortamın bir üyesi oluyor. Bu ortamlarda ilk başta zaruri iken sonrada -ortamın verdiği ilizyonla- artık isteğe bağlı olarak buralarda takılıyor.

Temelde bu gibi araçlar bir insanın ihtiyaçlarını gidermek yani bilgilenmek, az birazda eğlenmek amacıyla ortaya çıktı. Fakat pazar bir anda o kadar gelişti ki ticaret bu ortamlarında  ele geçirdi. Hal bu olunca insanlarda kendilerinin bu ortamlarda bir ticari meta olduklarını gördüler. Bu durumu görmelerine rağmen hala ticari oluşum için oluşturulan bu ortamda onların ekmeklerine yağ sürüyorlar.

Teknoloji dediğimiz olgunun insanlara yeni bilgiler, yeni ufuklar açması gerekirken sadece insanlığı var olanla yetinme ve bir takım tüketim çılgınlığına yönelttiğini göremedi insanımız/insanlığımız. Hala doğru bilginin temellerinin atılmadığı bir ağda doğru bilgi olduğuna inanıp o bilgi ışığında yetiştirilen gençlerimizse, geleceğin temellerine vurulan bir darbe olarak görmek hiçte yanlış olmayacaktır.