27.02.2013

Kısa Dipnot-18: Tüketim Toplumu

Gelişen insanlık, gelişen toplum hayatı ve üretmeyen tüketen insan nesliyle birlikte, insanlığımız da değişme, ve kendi bünyesinde erozyona uğrar oldu. Geçmişte üretmek için araştırma yapan ve bunun paralelinde zevkleri farklı olan insan topluluğu vardır. Yardımlaşmayı bilen, sevgiyi bilen, az da olsa karşısındaki ile empati kurabilen insanlarımız vardır.
Üretmek o zaman bir görev değildi ya da bir icraat olarak görülmüyordu. Fakat o günlerde yapılan üretimin sonucunda günümüzde üretimin, tüketim tekeline dönüşmüş bir insan topluluğunu görüyoruz. Geçmişiyle yetinen, geleceğe miras bırakmayan, birbirine benzer, kopya insanlar topluluğu.

Üretmeyen insan sonuç olarak, eylemlerinin de farklılaşmasına, değişmesine dönüştü. Önceleri kitap okuma çok sık yapılan bir eylem iken, şimdilerde zorla hani sopa zorluyla derler ya o duruma dönüştü. Yani geçmişin mutluluğu, geleceğin nefreti oldu. Geçmişin zevkleri, geleceğin istenmeyenleri oldu.

Burada en önemli unsur, insan gelişirken, fiziksel olarak kat edilen yol ile zihinsel olarak kat edilen yol arasındaki ayrıma bakmak gerekir. İnsan fiziksel olarak, modernize oldu, yapısı oturdu, bakımlı oldu, dışarıdan bir takım yardımlar alarak, kendisini kıymetlendirdi, değerli bir yapı haline getirdi. Fakat bu olaylar olurken, zihinsel olarakta hep geriledi. Çünkü saydığım bu olaylar olurken, insanın zihinsel eğitimi hiç yapılmadı. Aklının odalarını yapılandırması gerekirken, o keyfi ihtiyaçların peşine düştü. Görünen değeri, görünmeyenden üstün geldi. Ve rahatı kolayı bir halt zannetti.

Sonuç olarak, insanlığın gelişimine baktığımızda el de hazır malzemeler yokken insan daha üretkendi. Çünkü onu tembelliğe sevk edecek hiçbir şey yoktu. Bir şeyler yapabilmesi için o yatağından kalkıp, günlerce uyumaması gerekiyordu. Hatalar yapıp, hatlarından ders alması ve onları tekrarlamaması gerekiyordu. Geçmişte böyle bir avantaj vardı. İmkanlar kısıtlıydı. Danışılabilecek insan sayısı da azdı. Bu yüzdende insan kendi başına bir şeyler üretmek zorundaydı.

Günümüze baktığımızda üretkenliğin çok azaldığını görebiliriz. Geçmişin bize verdikleriyle yetinen insanların sayısı hiç azımsanmayacak kadar fazla ve gün geçtikçe de fazlalaşmaya devam ediyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam