Röportaj: Blogların Hoca'sını Ziyaret Ettik

Blog açmaya karar verdiğimde acaba yapabilir miyim? Yaparsam nasıl yapmalıyım? derken kafa karışıklığı içinde tanıdım  Blog Hocam 'ı (+Serdar Kara ). Bugüne kadar bu blogu getirmemde katkısı olan önemli şahsiyetlerden biri, bu ayrıca sadece benim için değil, bloga adım atan herkes için geçerli. Bu seneki blog planları kapsamında ara ara röportaj kararı aldım. Bunun ilk adımını, benim için önemi olan Serdar Abi'yi ilk olarak sıraya koymak istedim kendisiyle yaptığım röportaj biraz uzun ama güzel röportaj oldu. Ara ara bu şekilde röportajlar blogda olacaktır. Kendisine bir kez daha kırmadığı için huzurlarınızda teşekkür edip, sizleri röportajla baş başa bırakıyorum...


1-Öncelikle bu röportajı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum, bu röportajın bana ve okuyanlara değer katacağına inanıyorum, şimdi sorularımıza geçersek; sizi bilmeyen bloggerlar ve Ruhsuz Atmaca okuyucuları için, kendinizi, blogunuzu tanıtır mısınız? Blogunuz hakkında kapsam olarak kısa bilgiler verirseniz daha iyi olabilir. Neden var? Amacı nedir?

Merhaba, İsmim Serdar. 1984 İstanbul doğumluyum. Metalurji ve malzeme mühendisliği mezunuyum fakat fuarcılık sektöründe çalışıyorum. Yaklaşık 8 aylık evliyim. Okumayı (gazete, dergi, blog farketmez), yüzmeyi, balık tutmayı ve tahmin edeceğiniz gibi yazmayı çok severim.

Blog Hocam’ı ise Şubat 2011’de kurdum. Öğrencilik yıllarımda tanıştığım blog kavramı zamanla bende bir tutkuya hatta ihtiyaca dönüşmüştü ancak eğitim hayatı bittikten sonra blog yazmaya vakit ayıramıyordum. İşimi düzene sokup kendime vakit ayırmaya başlayınca da artık içimdeki yazma ve paylaşma isteğine karşı koymak istemedim. Ne yazsam, nasıl bir blog açsam diye düşünürken blog yazarlığı hakkında yazmanın keyifli olabileceğine kanaat getirdim ve Blog Hocam’ı açtım.

Blog Hocam’ı ilk açtığımda amacım blog kavramını yaymak, bilgim ve tecrübem dahilinde insanlarla bir şeyler paylaşmak ve elbette keyif almaktı. O günlerde blog yazarlığı hakkında yayın yapan 3-4 blogdan biri olduğum ve diğer bloglar güncelliklerini kaybedip zamanla kapandığı için okuyucu sayım kısa sürede arttı. Devamında da okuyucuların talepleri doğrultusunda Blogger platformu ve SEO gibi konularda da hem kendimi geliştirmeye hem de içerik paylaşmaya başladım.


2- Blogunuz uzun süredir yayın hayatını devam ettiriyor, bunun sırrı nedir? Ve blogunuzla ilgili geleceğe yönelik hedefiniz/hedefleriniz nedir/nelerdir?

Söylediğim gibi Blog Hocam 3.yılını doldurmak üzere. Aslında bu 3 yıllık süreçte bir blog yazarını pes ettirecek neredeyse her türlü olay geldi başıma. Örneğin; blog açıldıktan ve birkaç okuyucu kazandıktan sadece birkaç hafta Blogger’a erişim yasağı geldi ve bir süre mecburen ara verdim. Ancak sebat ederek, hayatımı ve zamanı doğru planlayarak bugünlere kadar geldim. Diğer önemli faktör de sanırım belli bir standardı yakalayarak o standart doğrultusunda tutarlı bir şekilde içerik üreterek okuyucuyla sürekli iletişim halinde olmak.

Hedeflere gelecek olursam; ben de isterim her gün yeni yazı yayınlamayı, haftada bir misafir yazı yazmayı, düzenli pazarlama faaliyetleri yapmayı ama ne yazık ki bu mümkün değil. Evlendikten sonra hayatımdaki pek çok şey gibi Blog Hocam’ın düzeni de değişti. Özel hayatta artan sorumluluklar kendinize, hobilerinize ayırdığınız vakitten kısmanızı gerektiriyor ne yazık ki. Dolayısıyla 2014 yılında mevcut düzeni koruyarak Blog Hocam’ı güncel tutmak benim için en gerçekçi hedef.

3- Sizce blogculuk/bloggerlık nedir? Her site bir blog mudur? Blogu normal bir siteden nasıl ayırabiliriz ve son yıllarda yükselen blogculuk trendleri nelerdir?

Teknik olarak blog, insanların istedikleri şeyleri, istedikleri şekilde yazdıkları ve yazıların genellikle yeniden eskiye doğru sıralandığı web günlükleri olarak tanımlayabiliriz ama geleneksel pazarlamanın yerini dijital pazarlamaya bıraktığı bu dönemde artık bloglar markaların ve ajansların da radarında.

Günümüzde en önemli pazarlama araçlarından biri haline gelen bloglardan markaların da okuyucuların da beklentileri ortak aslında. Blogunuzun türü, konusu ne olursa olsun içerisinde sizden bir şeyler olsun. Zaten özgünlük dediğimiz kavram da burada ortaya çıkıyor. Bakış açınız, düşünceniz ve bunu dile getirişiniz farklı olsun ki blogunuz özgün olsun.

Dolayısıyla bugün olduğu gibi gelecekte de kendine has tavrı, tarzı, bakış açısı, tonu olan bloggerlar ilgi çekecek ve kazanacaklar.

4- Blogger konusunda yurt dışında -blogunuzda ve bir röportajlarınızda- tanıştığınızı söylemiştiniz, günümüze göre bakarsak biz onları yakaladık mı? Geçmişte hatırladığım (Amerikan Başkanı Clinton’du ya da Dış İşleri Bakanıydı) Türkiye’yi ziyaretinde yanında gazeteciler yerine bloggerları getirmişti, bu durumun bizde uygulanması mümkün olabilir mi ya da olmalı mı? Olursa bir bloggerlara neler katabilir?

Ben lisans eğitimi tamamladıktan sonra MBA için Avustralya’ya gittim. Bloglculuğun ve bloggerlığın bir meslek olduğunu da burada gördüm. Bizim onları yakalamamızı bırakın, yakınlarına bile ulaşamadık.

Avustralya’dan örnek verecek olursam orda insanlar blog yazmak için işlerinden ayrılıyor, evlerine ofis kuruyorlar ve tam zamanlı olarak blog yazıyorlar. Onlar bloglara “small bussiness” yani “küçük işletme” mantığıyla yaklaşıyorlar. Kendilerini de kobi olarak görüyorlar. Çoğunun kartviziti var ve toplumda saygı görüyorlar.

Biz ne yazık ki henüz emekleme dönemindeyiz ama kariyer sitelerinde “tam zamanlı blogger aranıyor” ilanlarını birkaç seneye kadar görmeye başlayacağımızı umuyorum. Yani çok karamsar değilim bu konuda.


5- Ne tür blogları takip edersiniz ya da şöyle söyleyeyim sizin için bir blogda bulunması gereken, takip edilesi içerik nedir/nelerdir?

İlgi duyduğum konular olan SEO, blog yazarlığı, dijital pazarlama, girişimcilik ve kişisel gelişim ile ilgili yayın yapan bloglar ile bazı kişisel blogları takip ediyorum. Bunları takip etmemdeki en büyük etken elbette içerikleri.

İlgi duyduğum bu konularda benzersiz ve nitelikli içerik üreten blogları takip etmek isterim ama mutlaka beslemeleri olması gerekiyor. Çünkü ben blogların beslemelerine abone olarak RSS okuyucular ile takip ederim.

Ayrıca takip edeceğim bloglar mutlaka sade bir tasarıma sahip olmalı. İçeriği rahatça okuyabilmeliyim. Renkler uyumlu (mümkünse zemini beyaz) olmalı, kullanılan yazı tipleri zor okunmamalıdır.


6- Türkiye de son yıllarda seo çalışamları, yazı çalarak vs. kısa sürede google da yer edinen ticari amaçlı bloggerlarda (blogger denemez ama!) yığılma var; ve bunlar diğer bloggerlara zararlar veriyor, bunun hakkında ne düşünürsünüz? Bunu açıklarken içerik hırsızlığını da göz önünde bulundurmak gerek aslında.

 Blog Hocam’da okuduğunuz yazıların çoğunu, yazı yayınladıktan birkaç gün sonra 4-5 sitede daha görebiliyorsunuz. Benim gibi içerik üreten hemen hemen her bloggerın yazıları da eminim kopyalanıyordur. İlk zamanlarda bu hırsızlara çok kızar, hemen reaksiyon göstererek yazı silmesini isterdim. Fakat zamanla hiç umursamamaya başladım. Hatta bazılarına “çok güzel yazmışsın, eline sağlık” şeklinde yorumlar yaparak eğleniyorum. Yazıları çalınan arkadaşlara da bu şekilde davranmasını öneriyorum.

İçerik hırsızlarına ise söyleyecek hiçbir sözüm yok. 2 cümle yazmaktan aciz, başkasının içeriğini kendi oluşturmuş gibi gösterecek kadar utanmaz bu insanlara ne denebilir ki? Umarım gelecekte onların da ayakkabı kutularından dolarlar çıkmaz!


7- Bloggerlar arasında yarışmalar düzenlenemesi, bloggerların niteliğini bozar mı? Bana göre yarışmak güzel ama adil koşullarda; fakat bazıları bloggerlar bu adil olmayan koşulları görmeyip fazla kaptırınca, zamanla bloga karşı soğuma oluyor. 

Bloglar arasında yarışmalar düzenlemenin seviyeyi arttıracağını düşünüyorum. Yarışma bahanesiyle insanlar bloglarına çeki düzen verebiliyorlar. Ancak herkesi memnun edecek bir yarışma düzenlemek mümkün değil ne yazık ki. Nasıl yaparsanız yapın bir tarafında mutlaka açık kalıyor.

Ben bu tür etkinliklerin olması, hatta artması gerektiğini düşünüyorum. Ancak katılımcı arkadaşlar kendilerini kaptırıp hırslanmasınlar. Bunlar çok izafi işler. Sizin hayranlık duyduğunuz bir blog, başkası için hiçbir şey ifade etmeyebilir.

Üstelik blogu birilerine beğendirmek için yazmıyoruz. Birilerinin size ödül vermesi izi iyi blogger yapmayacağı gibi derece almamanız sizin kötü bir blogger olduğunuz anlamına gelmez. Önemli olan katılmak deyip keyfini çıkarın, çok büyütmeyin.

8- Sizce bloggerların çöp olmaması nasıl sağlanabilir? Ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz onlara?

Blog oluşturmak için hiçbir teknik bilgiye ve bütçeye ihtiyaç olmadığı için önüne gelen blog oluşturuyor ve içini kopya içeriklerle dolduruyor. Veya beğendiği bir blogdan feyz alarak o konuda blog yazmaya çalışıyor. Bir süre sonra böyle olmayacağını anlayıp blogunu kaderine terk ediyor ve bloglar mezarlığına yeni bir blog daha ekliyor.

Bunun önüne geçmek mümkün değil ne yazık ki. İnsanların büyüyüp, olgunlaşıp bazı şeyleri kendi kendilerini fark etmelerini bekleyeceğiz. Eğer bu söyleşiyi okuyanlar arasında henüz blog açmamış olanlar varsa onlara önerim blogların oluşturmadan önce planlarını oluştursunlar. Örneğin; bir tatile gideceğimiz zaman gideceğimiz yeri, hangi vasıtayla gideceğimizi, nerede kalacağımızı, dönüş için ne zaman yola çıkacağımızı tatilden günler önce planlıyoruz öyle değil mi? Blogculuk da böyledir işte. Planlı programlı hareket etmeli, yol haritanızı en baştan belirlemelisiniz.

9- Misafir blogculuk bir blogger için sosyal iletişim aracıdır hem okuyucu bazında hem bloggerlar arasında; bunun katkıları sizce nelerdir? Hangi tür bloglara misafir olmak istersiniz? Misafir yazarlık dışında bloggerların diğer iletişim kanalları nelerdir? 

Değeri bilinirse ve doğru bloglarla çalışılırsa misafir blogculuğun sayısız faydası var. İlk olarak SEO operasyonlarında link inşaasında kullanılan çok etkili bir yöntem. Bunun dışında blogunuza trafik sağlama ve yeni okuyucular kazandırması da misafir bloglculuğu çok cazip kılıyor. Ancak dediğim gibi doğru bloga misafir olmak çok önemli. Türkiye’de misafir blogculuk pek yaygın olmadığı için uygun blog bulmak zor olabiliyor.
Ben misafir olacağım blogu belirlerken sanılanın aksine günlük hit veya pagerank gibi değerlere bakmam. Benim için önemli olan blogun kalitesidir. Geçmiş yazılarına ve kalitesine bakarım. Yazarın bloguna ne kadar önem verip vermediğine bakarım. Düzenli okuyucusu var mı yok mu diye bakarım.

 10- Son soruya gelmeden önce; özel hayatınızla ilgili okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz herhangi bir şey var mı? Blogunuzun başarısının özel hayatınızda geliyor diyebilir miyiz? Ayrıca hobileriniz, blogculuk dışındaki işiniz, iş planlarınız, çalışmalarınız nelerdir?

Açıkçası evlendikten sonra bloga eskisi kadar vakit ayıramıyorum. Evlilik arifesinde bu konuyla ilgili kaygılarımı dile getirip evli blogger arkadaşlar tavsiyeler aldım. Sadece 8 ay oldu ama şuana kadar iş hayatı, ev hayatı ve blogu bir arada götürmeyi başardım. Ama zamanı doğru kullanmayanlar için bunun çok zor olduğunu söylemeliyim.

İş hayatımdan bahsedecek olursam fuarcılık sektöründe faaliyet gösteren küçük bir aile şirketimiz var ve burada çalışıyorum. Kariyer planlarımı okuduğum bölüm olan metalurji ve malzeme mühendisliği üzerine yapmıştım ama mesleğimi sadece 1 yıl kadar yapabildim. Birilerine bağlı çalışmanın (hele bir de Alman firması olunca) bana göre olmadığını anlayıp kendi işimi kurmaya verdim ve babamın da desteğiyle abimle birlikte bu işi kurduk.

Artık mesleğime dönmeyi düşünmüyorum. Üniversiteden yeni mezun olan bir kız kardeşimiz var. İyice öğrendikten sonra şuan ki işimi ona bırakıp işletmecilik yapmak istiyorum. Henüz Türkiye’de bulunmayan bir konseptte restoran açmayı planlıyorum. Büyük ihtimalle 2014 yılı içerisinde bu planımı gerçekleştireceğim zira fizibiletisi tamamlanmış bir proje.


11- Son olarak; Blog Hocam dışında, kişisel blog açma fikriniz vardı, bu şuanda hangi aşamada? Bunun dışında son olarak söyleyeceklerinizi ve eklemek, toparlamak istediklerinizi, tavsiyelerinizi (özellikle blog açmak isteyenler için) okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Kişisel blog açma isteği güzel bir hayal olarak rafta duruyor. Aslında çok istiyorum kişisel blog yazmayı. Bazen gündeme dair, hayata dair söylemek istemek oluyor ama bunarı Blog Hocam’a yazamıyorum elbette. Ancak blog oluşturmanın ciddi bir sorumluluk getirdiğini bildiğim için bu fikirden vazgeçtim. Şimdilik sadece Blog Hocam’a odaklandım ve bu şekilde devam edecek.

Son olarak blog yazarlarına keyifli bloglar bloglamalar diliyorum. Blog açmayı düşünenlere ise kendileri olmalarını, fark yaratmalarını ve sabırlı olmalarını öneriyorum.

Zaman ayırdığınız ve verdiğiniz içten cevaplar için çok teşekkürler... Başarıların devamını dilerim...

Blog Hocam'a Ulaşmak İçin:

Blog adresi : http://bloghocam.blogspot.com/ 
Facebook page: http://www.facebook.com/bloghocam 
Twitter: https://twitter.com/BlogHocam