Her şey başlangıcında zor gelir. Nasıl yapıcaz? Nasıl olur acaba? Nasıl geçecek bu ay? diye sorularla meşgul ederiz zihinlerimizi. Ramazanda bu başlangıçlardan biridir. Bu mübarek aya girdiğimizde önümüzde çıkmamız gereken bir dik yamaç olduğunu görürüz. Fakat yaşamaya başladığımızda her tırmandığımız yamaç, attığımız her adımın ne derece zevkli olduğunu görürüz.
Ramazan geldi geçiyor, peki sana ne kazandırdı bu "11 Ayın Sultanı?" O uzuncana tuttuğun oruç sana neler verdi?, empati yapabildin mi? senin dışındakilerle. Ramazan'ın bir insan hayatına kattığı bereket her zaman farklıdır. Bir kere bu ayda bütün insanlar eşittir. Zenginde fakirde eşittir. Zengin parası olduğu halde yiyemezken, fakirde parası olamadığı halde yiyememektedir.
Bu ayın insana kazandırdığı, Rabbimizin bize bu ayda armağan ettiği en önemli şey şükürdür. Şükür her inanca sahip olan insana gereken bir durumdur. Basitçe tanımı yapacak olursak; Rabbinin verdiklerine karşı ona dua etmek, bu duruma karşı bir teşekkür etmektir. Fakat, şükür olayının her anlamda insan hayatına yararı vardır. Bu olay sadece Rabbine teşekkür etmek değildir. Şükür=empatidir.
Şükrü yapan her insan aslında bunu Rabbine karşı yapmaz ya da Rabbi için yapmaz. Aslında ibadetlerin temelinde de bu yatar. Yaptığım bir şeyin Rabbine yararı yok. Rabbinin amacı seni güzel bir insan olarak görmektir. Bu yüzden ne ekersen kendine...
Bu ayda zenginde fakirde eşittir dedim. Ramazanın insan hayatına kazandırdığı çok şey vardır. Sadece oruç tutuyorum diye bir görev değildir. Zaten ibadetlerimizin temeli her zaman Rabbimize olan sadakati göstermenin dışında diğer insanları anlama ve onlara yardım etmedir. İşte burada, Ramazan Bayramında tutulan orucu da bu kapıya çıkar.
Herkes aynı anda orucu açar ve hep birlikte açar; yani aile olur. Oruç açarken insan empati görevini açar. "Bugünde orucumuzu helal rızklarla açtık ya açamayanlar?" İşte empati de burada başlar ve ardından açamayanlar içinde dua edersin. Ramazan boyunca şükretmek bir kul için çok önemli.
Ramazan boyunca bir değerli ve önemli unsurda verilen nimetin her tanesine kadar ne kadar değerli olduğunu anlamaktır. Sen bir pirinç tanesini yememeye tenezzül ederken o pirinç tanesini bulamayanlar olduğunu ve o pirinç tanesi için savaşlar yapıldığını görmeni sağlar.
Ramazan Bayramının insan bilincini oluşturmada ve geliştirmede çok önemli faktörü vardır. Bu ayda yapılan her duanın, yapılan her dini hareketin bereketi yani getirisi farklıdır. Yazıyı bitirmeden önce bir önceki paragrafta söylediğim gibi bu ayda insan bir pirinç tanesinin değerini anlar yani bu ayı gerçekten yaşayan biri israfın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlar. Bu yüzden bu aydan başlayarak elimizden geldiğince israfı önlemeye çalışalım. Bilelim ki sadece o kırıntılar için insanların öldüğünü ya da çoğu insanların o kırıntılar için günlerce bedenini yıprattığını. Ve son olarak her orucumuzu açtığımızda Rabbimize olan şükrümüzü en iyi şekilde yapalım. İşte o zaman gerçek kul olma yolunda ilerleyebiliriz.
1.08.2013
2 yorum:
Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.
Arkadaş şaka bi yana Ramaza'nın da tadı kaçmaya başladı 16 saat oruç tutan adam şükür mükür etmez hacı :D. Bu işin düzenlenmesi lazım. Söylemedi deme 2 seneye kimse tutmaz :).
YanıtlaSilÖyle bir durum var tabi ama ben derim ki o bir bakış açısıdır. Eğer bir insan oruca görev diye yani iş diye bakarsa bu ona zor gelir. Bir an önce bitse de kurtulsak diye bakar. Ama şu ana kadar günleri devirdik, bazen zorlanmama rağmen diğer ramazanlara göre daha huzurlu bir ruh halindeyim. :) Birde şöyle düşünmek lazım: "Sen 16 saat açsın ama günlerce aç kalanlar var" :) Zor olan şeylerin sevabı çoktur diye avunmak gerek :)
Sil