İnsani Öğreti

Birçok medeniyet yok oldu, yerine yenileri geldi. Gelenekler, görenekler, ananeler dönemlerden, yüzyıllardan bugünlere taşıdık. Zaman geçti insanlık ilerledi, ilerliyor dedik. Fakat baktığımızda bu durum böyle midir? İnsanlığın ilerlemesini ne sağlamıştır?

Günümüzde baktığımızda insanlığın ilerlediğini söyleyemeyiz, hatta gerilediğini söyleyebiliriz. Çünkü mutlak gerçek olan "bireyin özgürlüğü, insanlığa saygı" artık yok olmaya başladı. Artık insanlar kendi yaşayışlarını topluluklar halinde değil de kendi bireysel dünya zemininde görmeye başladı. Sadece kendilerinin var olduğu diğerlerinin ise olmadığı bir dünyanın inşa edildiği boş evren...

İlerleyen insanlık değil ama ilerleyen insanların hayalleri. Önceden insanlar gerçeği gerçekte ararken, şimdilerde bunun olmayacağını kanıksayıp, hayaller içinde bir takım gerçekleri aramaya kendilerini adamış durumdalar. Fakat hayaller evrensel değildir ve herkes için geçerli kurallara sahip değildir.

İnsanın ilerleyen bir dünya yaratabilmesi için yapacağı iki şey vardır:  empati ve sorgulama. Esasen empati sorgulamayı da içini aldığını söyleyebiliriz. Bu durumda çoğu kez bahsettiğim empati olayını her zaman denemek ve gerçeği doğruyu bulmak gerekir. İnsan sorguladıkça ancak gerçeği bulur, kendisine sorduğu her soru ona yeni bir kapı, her soru çerçevesinde çıkan yeni sorular doğru ve düzgün insan temelini oluşturmasına yarar sağlar.

Soru sormak insanın yapabileceği en iyi empati şekildir. Ama doğru soruyu bulmak gerekir. Aslında bunu en iyi yapan çocuklardır, çünkü onlar almak istediği cevaba göre sorular sorarlar. Arayışları çerçevesinde sivri soruları ağızlarından dökerler. Onların perspektifine benzer bir düzene ulaştığımızda kendimize soracağımız her soru insanlığa koyacağımız bir tuğla olacaktır...