İnsan zamanını tayin edemeyeceği ve olaylara karar veremeyeceği bir zaman diliminde dünyaya gelir. Kimisi bir anda varlıklı bir yaşam konarken, kimisi de belki de elindeki en değerli şeyin aslında çok değerli bir şey olmadığı evrende yaşamını sürdürür. Bir nevi insan ruhlarının dağıtımı kura şeklindedir. Bir çok alternatif var ama sen bir kralda olabilirsin, bir kölede!
Bu yüzden insan doğduğu dünya ve zaman dilimine göre değer yargılarına şekil verir; fakat ondan önce yaşayışlar bu değer yargıları bunda çok çok etkilidir. Baktığımız zaman gerçek dünyayı keşfetmeden önce kendi aile mahremi içindeki dünyayla tanışır ve ailesinin yaşayışı onun yaşayışı olur. İdolüdür babası ve o ne yaparsa doğru ya da yanlış olsa bile ona göre doğrudur.
İnsanın bireysel olarak yabancılaşması da esasen insanın kendi aile dünyasından kopup, farklı aile dünyasına geçişle olur. (tam bir tanım koyamadım) O andan itibaren başlayan "ama"lar, bu böyle değildi, biz böyle yapmadık diyerek bir anda iki arada bir derede kalınır. Ve sonra motor yanar...
Şimdi bu değer yargılarına ucundan değinen bir filmle bakabiliriz: "American History X ya da Geçmişin Gölgesinde" (Filmi izlemeyenler çok ayıp etmiştir kısa sürede izleyiniz... )
İnsanın var olduğu coğrafya birdir, insana bir benlik ve kimlik katar. Ona doğru olmasa da bir kişilik katar, onu çocukluğundan alır büyütür ve sonra büyüyen bu bedeni yavaş yavaş kullanır. Yeni bireyler yetiştirir ona, döngüyü sağlaması için bunun gerekli olması gerekir. Tek sıkıntısı bu bireylerden birinin bu düzende başka yöne sapıp o coğrafyayı terk etmesiyle olur. Bundan sonra süre gelen döngüde kopmalar olur ve mutsuz son.
Tanımsız ön yargı insanlara kin aşılar... |
Gerçeği anlamak için gerçeklerle yaşamak gerek... |
Cidden ayıp etmişim böyle bir filmü izlememekle :) En yakın zamanda izlenecek
YanıtlaSilTüh tüh, izleyince geri dönüşüm yap da bakalım hoşuna gitti mi görelim. Ama iyi filmdir bir çok şeyi anlatır... :)
SilTabiki efendim :) Severim zaten böyle filmleri :)
SilTamam bakalım görecez, bekliyorum geri dönüşünü :)))
SilBen bunu sanki izledim ya
YanıtlaSilneyse izlemişsem de bir daha izlerim (:
İzlemediysen eğer izle çok anlam çıkarırsın :)
Silhakket iyimiş he.
Sileyvallah
Ayıp ettin esas işim bu zaten. :) bugüne kadar izlememen ayıp :))
SilAbi filmi izlemek zorunda bırakıyorsun yahu :D Şimdi o kadar anlatıma gel de izleme . teşekkürler emeğine sağlık ...
YanıtlaSilYazının filmle ufak bağlantılar dışında bir bağlantısı yok diyebilirim. Ben blogumda yaptığım film yorumlarını genelde hayat bağlantıları açısından alıyorum. Hani tam kapsamına girmiyorum. Bu filmin anlamı ve manası çok farklı, filmi izlemen çok yarar sağlar sana diyeyim.
SilKınadığın şeyi yaşamadan ölmezmişsin.
YanıtlaSilFilmde de bunu açık ve net görebiliyoruz.
Sert ama gerçek bir filmdi.
Aynen öyle, fakat burada etki yaşama ve yetişme koşulları. Bir anda oradan olan ayrılma gerçeğin görülmesini sağlıyor. :)
SilRuhsuz Atmaca güzel yazmış, fakat burada yazılanlardan da daha fazlası. İzlemeyenler işi gücü bıraksın izlesin :D
YanıtlaSilTamamen haklısın, ben sadece yazımın kapsamına giren konusuna azıcık değindim. İzlemeyen ayıp eder :)))
SilGaliba izledim bu filmi ama tam net hatırlamıyorum. Tekrar mı izlesem acaba :D
YanıtlaSilTekrar izlersen hiçbir şey kaybetmezsin izle derim :)))
SilFilmi tekrar izleyip tekrar yaşadım. Bütün ruhsutatmaca okurlarına şiddetle tavsiye ederim.
SilTeşekkür ederim :)))
Silhatırlıyorummm ama hem kınamıs hem ozlemıssın :))))
YanıtlaSilİki arada bir derede durum :))
Silmimledim senii :)
YanıtlaSilEn kısa sürede yanıt verecem :))) Teşekkür ederim :)
SilIzleyeli cok oldu.Güzel bir filmdi.Esimle beraber Norton hayraniyiz.
YanıtlaSilEdwart Nortonun bütün filmleri harika,süper rol yapma yetenegi var.
Owww yorumu yayınlamışım cevaplamamışım, çok özür dilerim, yazılarımı kontrol ederken gördüm :) Edwart Norton candır, her role her kılığa, her duyguya girebilir. Bu film biraz empati kurdurur, biraz can yakar. :)
Sil