Bilgisayarın favori olmadığı yıllarda çocukların tek eğlencesiydi sokaklar. Anneden zar zor alınan izinler ve hemen kaçılan sokaklar. Anne izin vermediği zamanda bir takım kaçış planları yapılır, anne bir işe dalmışken aradan sıvışılıp kaçılırdı. Bütün gün okulda durmanın getirdiği sıkıcılığın,stresin,zihinsel yorgunluğun tek deşarj kaynağıydı. Okulun bitiş zilinin çalması beklenir, zil çalmasına 5-6 dakika kala sıranın üstündeki defter-kitap çantaya yığılır ve zil çalınca hocanın "çıkabilirsiniz" sözünü duyar duymaz, atlet edasıyla kapıdan çıkılırdı. Hatta çoğu kez hocanın "çıkabilirsiniz" kelimesinin "çıka" dedikten sonra cümlesini tamamlamadan çıkılırdı.
Üstü doğru düzgün giyilmemiş, yüz kıpkırmızı bir şekilde eve koşarak gelinirdi. Tabi ki terli vücudu unutmamak lazım. Hastalık o dönem pek de önemli değildi. Çünkü hasta olunca genelde anneler:
-Yarın doktora gitcez. O yüzden okula gitmeyceksin. dedikleri için bu bir ödül sayılırdı.
Tabi çocuk eve gelip terini annesinin değiştirip, zorla ağzına iki lokma yemek tıktıktan (genelde bu yemek ekmek arası çikolata olur) sonra tek dert aşağıya inmesini sağlayacak bir neden bulmaktı. Annenin çocuğunu aşağıya yollamama nedenleri vardır. Bunların başında:
-Bir gün önce diğer çocuklar, çocuğunu oyuna almamıştır.
-Çocuğunu mahalle maçlarında kaleye koymuşlardır.(Toplar altında ezilir.)
-Çocuğunun oynadığı kişinin annesiyle konuşmuyordur.
-Derslerine çalışmaması.
-Araba çarpar.
En önemli neden araba çarpar. Genelde bir iki aksiyon yaşanmıştır araba çarpması ile ilgili. O korku yüzünden aşağıya inmesini istemez. Çocuğun aşağıya inmesini sağlayan en önemli unsurlardan biride ödev yapmaktır. Yada ödev yapıyor gibi yapmaktır. Hemen gelir kabı yırtılmış kitabını açar, anlıyormuş gibi kitabı karıştırır ve defterine bir şey karaladıktan sonra kitabı ve defteri bir köşeye atar. Bunu yapmasının tek nedeni annesinin onu çalışıyor gibi görmesidir. İzin vermemesinde en önemli nedenlerden biridir dersler.
Öyle yada böyle çocukluğun getirdiği o masumiyetle bir takım nedenler,yalanlar atılarak (Anne gelince ders çalışacam vb.) anne bir şekilde ikna edilir ve aşağıya inilir. Mahalle çocukları bir araya geldiğinde sokak çetesi kurulur. Ve ebelemeç,saklambaç,yakar top,mahalle maçı,kızların oyunlarına saldırı, tarzı oyunlar oynanır. Tabi anneler de camdadır. Oradan çocuğuna direktif verirler. Bir nevi teknik direktörülük görevindedirler.
-Oğlum koşma o koşsun.Oğlum terleme.Oğlum geç oldu.
Bazende çocuğunu diğer çocukların anneleriyle pencereden pencereye kavgaya girişirler.
-Kadın çocuğuna bak çocuğumu dövüyor. Hep benim çocuğumu eziyorlar.
Ama bunlar hep tatlı sürtüşmelerdir. Belkide komşuluğu komşuluk yapan en önemli güzelliklerdir.Pencereyi hava almak için bakılan/çıkılan yer olmaktan çıkaran olaydır. İnsanın karşısında bir komşusu olduğunu yeri geldiğinde kavga edebileceği yeri geldiğinde ise kimseyle paylaşamayacağı şeyleri biriyle paylaşabileceği kişi olduğu hissetmesini sağlar.
Üstü doğru düzgün giyilmemiş, yüz kıpkırmızı bir şekilde eve koşarak gelinirdi. Tabi ki terli vücudu unutmamak lazım. Hastalık o dönem pek de önemli değildi. Çünkü hasta olunca genelde anneler:
-Yarın doktora gitcez. O yüzden okula gitmeyceksin. dedikleri için bu bir ödül sayılırdı.
Tabi çocuk eve gelip terini annesinin değiştirip, zorla ağzına iki lokma yemek tıktıktan (genelde bu yemek ekmek arası çikolata olur) sonra tek dert aşağıya inmesini sağlayacak bir neden bulmaktı. Annenin çocuğunu aşağıya yollamama nedenleri vardır. Bunların başında:
-Bir gün önce diğer çocuklar, çocuğunu oyuna almamıştır.
-Çocuğunu mahalle maçlarında kaleye koymuşlardır.(Toplar altında ezilir.)
-Çocuğunun oynadığı kişinin annesiyle konuşmuyordur.
-Derslerine çalışmaması.
-Araba çarpar.
En önemli neden araba çarpar. Genelde bir iki aksiyon yaşanmıştır araba çarpması ile ilgili. O korku yüzünden aşağıya inmesini istemez. Çocuğun aşağıya inmesini sağlayan en önemli unsurlardan biride ödev yapmaktır. Yada ödev yapıyor gibi yapmaktır. Hemen gelir kabı yırtılmış kitabını açar, anlıyormuş gibi kitabı karıştırır ve defterine bir şey karaladıktan sonra kitabı ve defteri bir köşeye atar. Bunu yapmasının tek nedeni annesinin onu çalışıyor gibi görmesidir. İzin vermemesinde en önemli nedenlerden biridir dersler.
Öyle yada böyle çocukluğun getirdiği o masumiyetle bir takım nedenler,yalanlar atılarak (Anne gelince ders çalışacam vb.) anne bir şekilde ikna edilir ve aşağıya inilir. Mahalle çocukları bir araya geldiğinde sokak çetesi kurulur. Ve ebelemeç,saklambaç,yakar top,mahalle maçı,kızların oyunlarına saldırı, tarzı oyunlar oynanır. Tabi anneler de camdadır. Oradan çocuğuna direktif verirler. Bir nevi teknik direktörülük görevindedirler.
-Oğlum koşma o koşsun.Oğlum terleme.Oğlum geç oldu.
Bazende çocuğunu diğer çocukların anneleriyle pencereden pencereye kavgaya girişirler.
-Kadın çocuğuna bak çocuğumu dövüyor. Hep benim çocuğumu eziyorlar.
Ama bunlar hep tatlı sürtüşmelerdir. Belkide komşuluğu komşuluk yapan en önemli güzelliklerdir.Pencereyi hava almak için bakılan/çıkılan yer olmaktan çıkaran olaydır. İnsanın karşısında bir komşusu olduğunu yeri geldiğinde kavga edebileceği yeri geldiğinde ise kimseyle paylaşamayacağı şeyleri biriyle paylaşabileceği kişi olduğu hissetmesini sağlar.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.