18.07.2012

Nerdeyim Ben?

Birbirini tanımayan,tanıdığını sanan bireyler olmaya başladık. Konuşacak konunun olmadığı herkesin bireyselleştiği bir yapıya dönüşmeye başladık. Ve bundan memnun olmamız belki de,sorunları sıralayacak olursak ilk baştaki neden olduğunu söyleyebiliriz. Gelişen,değişen ve dönüşen dünyada imkanların ve kaynakların artmasıyla insanların bunlara ulaşma kolaylığı buna en büyük nedenlerden biri belki de. Kimse okumuyor,kimse yazmıyor,kimse görmüyor...Bunun sonucunda kendisinin bir "hiçlik" boyutuna itildiğini de görmüyor.

Eskiden ulaşamadığı kaynaklara şimdi çok maliyet gerektirmeyen teknik donanımlarla ulaşmakta ve elde etmek istediği bilgi görmektedir. Tabi bunun doğruluğundan söz edemeyiz. Bu sorunun oluşmasının en başında okullardaki teşvik etme sistemini de diyebiliriz.

 Artık öğretmenlerde bilgisayarın sihirli dünyasına o kadar girmişler ki, ödev verdiği zaman onun süresi bilgisayarda bulabileceği şekilde ayarlamaktadır. Ve oradan getirilen bilginin doğru ya da yanlış olduğuna bakılmaksızın sadece ; arama motoruna gir,konu başlığını yaz, ara ve bulduğunu okumadan getir şekline dönüşmüştür. Bunun sonucunda da hantallaşan bireylerin oluşması kaçınılmaz tabi. Sonra "neden okumuyoruz" demekte buna örnek olabilir. Bu tür elde edilen bilgilerin insanı sadece "buldum bitti" şeklindeki bilgiler olduğunu da görebiliriz.

"Yapmak için yapmak" demek belki de en doğru. Sadece okullarda bu böyle değil ya da bilgisayarın verdiği,kazandırdığı,aldığı şeyler değil sebepler arasında. Zaten bu kişiye bağlı bir şey eğer; bir kişi elde ede ettiği bilginin %100 doğru olmadığına inanıyorsa kitabi kaynaklardan da araştırır. Aslında en doğrusu da budur. Bu şekilde de elde etmek istediğine değer verip onun doğruluğunu kendince araştırma olayı var.

İnsanları bu duruma düşüren diğer nedenlerden biride "aptal kutusu" diye tanımladığımız "televizyon" gelmektedir. En etkili silah ve ilizyon aracı. Bir oturmaya başladın mı kafanı kaldıramadığın, izlediklerinin ne başının bir önemi ne de sonun bir önemi olduğu bir kaotik,karmaşık dünya.

Medya patronlarının rant peşinde koşması ve az biraz bilgi içeren,teşvik eden programları ekranda tutmaması sonucunda, hemen kaldırılması bizi sadece izleyen bireylere dönüştürmektedir. Hani ne anladığınızı kendi kendinize sorsanız belkide iki cümle zor kurarsınız. Cezp edici unsurlardan dolayı insanlar hiç kaçırmadan izlemekteler. Belki de sorunda buradadır. Sıralayacak çok neden var. Sadece televizyon yada bilgisayar değil. Buna gazeteleri,dergileri de ekleyebiliriz. ama sorunun temel nedeninde "biz" varız. Biz izlemesek,biz araştırmazsak kolayı tercih edersek sonuç bu olacak ve dahada kötüleşecek. Gelişmeye bağlı olarak yaşamayı unutuyoruz.

Karşılıklı uyum sağlamak yerine sadece biz onlara uyuyoruz ya da teslim oluyoruz. Gün geçtikçe artık konuşacak ortak bir konu bulamıyor olacağız. Çünkü ortak düşünce diye nitelendirdiklerimizin, bir konuşma , başlangıç noktası yok. Kitap başlangıç noktasına en iyi örnektir. Okuduğumuz zaman o yazarla ya da kitapla ilgilenen biri ile rahat konuşabiliriz. Çünkü kitap bir dildir. Bu bize başlangıç noktası verir. Ama tabi bu süratle boş izleyip,yerimizde sayarsak yarın ne olur bilmem...

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa İletişim Formunu kullanın.

Reklam